Translation of "Idą" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Idą" in a sentence and their turkish translations:

Oni idą.

Gidiyorlar.

Dokąd wszyscy idą?

Herkes nereye gidiyor?

Ceny nieruchomości idą w górę.

Emlak fiyatları artmaktadır.

Sprawy nie idą ku lepszemu.

İşler daha iyiye gitmiyor.

Moje dzieci idą ze mną.

Çocuklarım benimle geliyorlar.

Idą już od ponad czterech godzin.

Dört saati aşkın süredir yürüyorlar.

Psy idą w tym samym kierunku.

Köpekler aynı yönde gidiyor.

Czemu Tom i Mary nie idą?

Neden Tom ve Mary gelmiyor?

Te koszulki idą jak świeże bułeczki.

Bu gömlekler peynir ekmek gibi satılıyor.

Oni właśnie idą do tamtego sklepu.

Onlar sadece oradaki dükkâna gidiyorlar.

Niedziela jest dniem, gdy ludzie idą do kościoła.

Pazar, insanların kiliseye gittiği gündür.

Nasz turniej trwa, a szczęki i pazury idą w ruch.

Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.

Wszyscy podatnicy mają prawo wiedzieć, na co idą ich pieniądze.

Tüm mükellefler paralarının nereye gittiğini bilme hakkına sahiptir.

- Nie idą w dobrym kierunku.
- Nie zmierzają w dobrym kierunku.

Onlar doğru yönde gitmiyor.

Maria i Natalia idą do sklepu i kupują coś dla siebie.

Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.