Translation of "Drapieżniki" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Drapieżniki" in a sentence and their turkish translations:

A miejskie drapieżniki czyhają.

Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.

Nieliczne drapieżniki polują tak zwinnie.

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

Wysokoczułe kamery ujawniają potężne drapieżniki...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Za dnia drapieżniki mogą je dostrzec.

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

Siedmiotonowe drapieżniki... pokazują swoją delikatną stronę.

Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.

Więc dla ośmiornic to zabójcze drapieżniki.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

Polują na nią różnego rodzaju drapieżniki.

Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.

Gepardy są znane jako samotnicze, dzienne drapieżniki.

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

Drapieżniki muszą wykształcić najbardziej wyrafinowane metody polowań.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

To dzikie bestie, brutalne, lecz niezwykle piękne drapieżniki.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Ślady zdecydowanie wskazują, że były tu wielkie drapieżniki.

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

Zawsze dobrze jest rozpalić ogień. To odstraszy drapieżniki.

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

Zawsze dobrze jest rozpalić ogień, bo odstrasza drapieżniki.

Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.

Nieustraszeni myśliwi, podstępne drapieżniki oraz jadowici zabójcy powalczą o koronę.

Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.