Examples of using "Potężne" in a sentence and their turkish translations:
Bizim güçlü bir aracımız var.
ötelerine uzanıyor.
Çünkü sanat çok güçlü bir araç.
Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...
Yani o dev fırtınalar gelince,
Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.
Güçlü bir donanmaya sahip ve Bizans İmparatoru'nun vermiş olduğu kârlı imtiyazlar ile