Examples of using "Delikatnie" in a sentence and their turkish translations:
O, onu şefkatle öptü.
Ama çok nazikçe hareket etmeliyiz.
Tom kızını alnından kibarca öptü.
O yüzden olgunlaşmış mı diye her bir inciri önce dudaklarıyla hafifçe sıkıyor.
Bu yüzden vantuzlarını çok narince, onu rahatsız etmeden elinden sökmen gerekiyor ki
Sonra nazikçe onu serbest bırakabiliriz.
Sonra nazikçe onu serbest bırakabiliriz.
elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.
Kısaca söylemek gerekirse, Tom onu son gördüğümüzden beri kilo aldı.
Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.