Examples of using "Adres" in a sentence and their turkish translations:
- Adrese baktım.
- Adresi ziyaret ettim.
Biz adresimizi değiştirdik.
Tom'un ev adresini biliyor musun?
Tom'un adresini biliyor musun?
Adresini buraya yaz.
Adresinizi bana bildirin.
Yeni bir e-posta adresim var.
Bir adresin var mı?
Adresini yaz, lütfen.
Tom'un adresi nedir?
- E-posta adresin ne?
- E-posta adresiniz nedir?
Ev adresin nedir?
Geçen ay adresimi değiştirdim.
Adınızı ve adresinizi yazacağım.
Adını ve adresini yaz.
Adınızı ve adresinizi doldurun.
Zarfın üstüne yanlış adres yazdım.
Bana onun adresini bilip bilmediğimi sordu.
Onun adresini bilip bilmediğimi sordu.
Elektronik posta adresin nedir?
Lütfen buraya iletişim adresinizi yazınız.
Eğer adresini bilseydi, sana yazardı.
Yarından itibaren bu e-posta adresi artık geçerli olmayacaktır.
Sana adını ve adresini sorabilir miyim?
Eğer onun adresini bilseydim, ona bir mektup yazardım.
Bu arada, adresiniz nedir?
- Lütfen postalarımı bu adrese yönlendirin.
- Lütfen postamı bu adrese gönderin.
Tom son zamanlarda e-posta adresini değiştirdi.
Adresini bilseydim, ona mektup yazardım.
O istenildiği gibi adı ve adresi yazdı.
Tom Mary'ye onun yeni adresini bilip bilmediğini sordu.
Onun adını ve adresini bilsem ona yazabilirim.