Translation of "Tom'a" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Tom'a" in a sentence and their turkish translations:

- Próbuję powstrzymać Tom'a.
- Próbuję zastrzymać Tom'a.

- Tom'u durdurmaya çalışıyorum.
- Tom'u durdurmayı deniyorum.

Aresztowałeś Tom'a?

Tom'u tutukladın mı?

Szanowałem Tom'a.

Tom'a saygı duydum.

Pobiłem Tom'a.

Tom'u yendim.

- Oni się boją Tom'a.
- Boją się Tom'a.

Onlar Tom'dan korkuyorlar.

Będę u Tom'a.

Tom'un evinde olacağım.

Nie znaleźli Tom'a.

Onlar Tom'u bulamadı.

Kto słucha Tom'a?

Tom'u kim dinler?

Czemu zwolnili Tom'a?

Neden Tom'u kovdular?

Powinieneś zapytać Tom'a.

Tom'a sormalısın.

Kto wysłał Tom'a?

Tom'u kim gönderdi?

Tom'a można zastąpić.

Tom gözden çıkarılabilir.

Wszyscy nienawidzimy Tom'a.

- Hepimiz Tom'dan nefret ediyoruz.
- Hepimiz Tom'dan nefret ederiz.

Czemu uderzyłeś Tom'a?

Neden Tom'a yumruk attın?

Znasz adres Tom'a?

Tom'un adresini biliyor musun?

Nie marnuj czasu Tom'a.

Tom'un zamanını boşa harcama.

Zamierzasz zadzwonić do Tom'a?

Tom'u arayacak mısın?

Możemy liczyć na Tom'a.

Tom'a güvenebiliriz.

Czemu tak traktujesz Tom'a?

Tom'a neden böyle davranıyorsunuz?

Jak bardzo lubisz Tom'a?

Tom'u ne kadar seviyorsun?

Nie lubię już Tom'a.

Tom'u artık sevmiyorum.

Dziadek Tom'a był niewolnikiem.

Tom'un dedesi bir köleydi.

Powinniśmy zostawić Tom'a samego.

Tom'u yalnız bırakmalıyız.

Tom'a nie można powstrzymać.

Tom durdurulamaz.

To była wina Tom'a.

Bu Tom'un hatasıydı.

Żona Tom'a właśnie zmarła.

Tom'un eşi az önce öldü.

Te buty należą do Tom'a.

- Bu ayakkabılar Tom'a aittir.
- Bu ayakkabılar Tom'unki.

Babcia Tom'a zmarła na salmonellę.

Tom'un büyükannesi salmonelladan öldü.

Poprosiłem Tom'a aby Ci pomógł.

Tom'un sana yardım etmesini istedim.

Mam syna w wieku Tom'a.

Tom'un yaşında bir oğlum var.

Nie lubię czekać na Tom'a.

Tom'u beklemeyi sevmiyorum.

Martwię się trochę o Tom'a.

Tom için biraz endişeliyim.

Czemu Tom'a tu nie ma?

Neden Tom burada değil?

To musi być dziewczyna Tom'a.

O, Tom'un kız arkadaşı olmalı.

Zapytam Tom'a o to jutro.

Yarın bu konuda Tom'a soracağım.

Jak duży jest dom Tom'a?

Tom'un evi ne kadar büyük?

Wszyscy zaczęli się śmiać z Tom'a.

Herkes Tom'a gülmeye başladı.

Chcę tylko zawieźć Tom'a bezpiecznie do domu.

Sadece Tom'u güvenli bir şekilde eve götürmek istiyorum.

Nigdy nie otrzymałem od Tom'a żadnej odpowiedzi.

Tom'dan asla bir cevap almadım.

Z łatwością rozpoznasz Tom'a, ponieważ jest bardzo wysoki.

Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.

Nie wiesz gdzie jest dom Tom'a, co nie?

Tom'un evinin nerede olduğunu bilmiyorsunuz, değil mi?

- Wiesz kiedy Tom ma urodziny?
- Wiesz kiedy są urodziny Tom'a?

Tom'un doğum gününün ne zaman olduğunu biliyor musunuz?

- Nie lubisz Tom'a? - To nie tak, że go nie lubię, mam tylko problem z radzeniem sobie z ludźmi takimi jak on.

"Tom'u sevmiyor musun?" "Onu sevmiyorum değil, sadece onun gibi insanlarla ilgi kurmada sorunum var."