Examples of using "터키는" in a sentence and their turkish translations:
Elli yıl boyunca, ülke sürekli bir karışıklık halindeydi.
Sonraki on yılda Türkiye ekonomik olarak büyümeye devam etti ancak Erdoğan
Böyle olmamasının sebebi Türkiye'nin bir otoriter tarafından kurulmuş olması.
Atatürk, bir daha başa diktatör gelmesin diye diktatördü.