Examples of using "직면하고" in a sentence and their turkish translations:
Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar.
Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,
Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.