Examples of using "정부는" in a sentence and their turkish translations:
Hükûmet, Brexit'ten sonra, İngiltere pasaportlarının
İran hükûmeti bu protestoları şiddet kullanarak bastırdı,
İnsanlar açlık çekebilir ve hükümetler düşebilir.
Ayrıca bu demokratik devlet dünya çapında övgüyle anılırdı
( Seslendirme: Türkiye'nin yeni hükümeti laikliği getirdi.)
Ama biliyoruz ki hükûmet hâlâ çocukları ailelerinden ayırıyor
hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.
İran İslam Devrimi, Suudi rejiminde büyük bir tedirginliğe neden oldu.
O yüzden, yerli şirketlerle bir arada çalışacak eğitim sistemi tasarladı.
En baştan beri, hükümet Chaebollerin nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyacağını anlamıştı.
Bu kampların içinde Çin hükümeti, çoğunlukla Çin’in Müslüman azınlığı olan
oluşturuyorlar. Şimdi, daha önce dediğim gibi, hükümet önlerine kırmızı halı serdi ama
bir sınır koymadı. Aslında, ilk andan itibaren hükümet işletmeler için