Examples of using "예측할" in a sentence and their turkish translations:
Doğru bir şekilde tahmin edemem.
ve çocuğumuzun bizi seveceğini tahmin edebilelim.
Sorun geliyor ve bunu tahmin edebiliyoruz
Bölgedeki Soğuk Savaş, asla öngörülemeyecek bir hal almış durumda.
Öngörülemeyen, beklenmeyen ve bilinmeyen için,