Translation of "있으며" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "있으며" in a sentence and their turkish translations:

행성으로 알려져 있으며

tek gezegen Dünya'dır

예산을 계획할 수 있으며

ve şimdi bütçelerimizi planlayabilir,

항상 응원해주는 팬들이 있으며,

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

모든 계획은 장단점이 있으며

Tüm bu fikirlerde ödün veriliyor.

애착 불안 증상이 있으며

gelişme ve konuşmada gecikme

문제가오고 있으며, 예측할 수 있습니다.

Sorun geliyor ve bunu tahmin edebiliyoruz

담고 있으며 여전히 더 복잡한 변화가

daha kompleks değişimlere uğramaya hazır,

이런 일은 언제든지 발생할 수 있으며

Her yerde olan şeyler

시민의 7%가 빈곤을 겪고 있으며

vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,

너희는 끊임없이 진보하는 역사를 꿈꾸고 있으며

Whig tarihini devam ettiriyorsunuz,

또, 아이를 기르는데 희생이 따를 수 있으며

Ortak ebeveynlik şunu der: Evet, ebeveynlikte fedakârlık vardır

5억 8천만 명이 디지털 비디오를 시청하고 있으며

580 milyon video izleyen kullanıcı var

16명의 흑인 및 다양한 인종의 교수가 있으며

on altı siyahi veya çok ırklı profesör,

사람들은 사투를 벌이고 있으며, 심지어 목숨까지 잃기도 합니다.

İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından

이와 같은 사례로 수백만명의 목숨을 살릴 수 있으며

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

우리는 미래를 이해하기 위해 책을 읽을 때가 있으며

Bazen geleceği anlamak için okuruz.

그녀는 전기 차량 협회를 수년 간 이끌고 있으며

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

나무늘보는 거꾸로 매달려 있으며 에너지를 더 아낄 수 있습니다.

Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.

앞으로 마주할 것은 사막의 더위뿐만 아니라 위험한 지형들도 있으며

Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,

이로 인해 누구든지 상처의 진행 상황을 모니터링 할 수 있으며,

Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve

약 40만 개의 아르곤 원자가 있으며 간디가 살면서 쉬었던 숨 속에도

Gandhi'nin ömrü boyunca soluduğu