Examples of using "싫어하는" in a sentence and their turkish translations:
Ayrıca su altında olmaktan hoşlanmıyorum.
Bunu her gün yapmaya başlayın.
''sevmediğimiz birisiyle birlikte çalışmamız gerektiğinde,''
Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?
hiçbirimiz siyahi veya Cumhuriyetçilerden nefret ederek doğmuyoruz.