Examples of using "바꾸는" in a sentence and their turkish translations:
Sonra öyle bir an var ki,
yapmamız gereken diğer şey kurum ve düzenlemelerimizde
bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız
Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.
Diğer materyallere geçiş yapmak uygulanabilir değil.
Sabit zihniyetimi, geliştirme zihniyetine nasıl dönüştüreceğimi
onu daha az tehlikeli dalga boylarına dönüştürüyor. Florışı işlemi.
Amacımız, her zaman ülkeyi demokratik sivil idare haline getirmekti.
araç, bisiklet veya otobüs olsun tüm ulaşımı elektrikli hale getirme gibi
içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında