Examples of using "것이었습니다" in a sentence and their turkish translations:
Sınıf başkanı olmak çok önemliydi.
ve ekibimin seslerine odaklanmaktı.
kocasına "Teşekkür ederim" diyordu.
Hayalim bir savaş muhabiri olmaktı
Bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.
Yayın sektörüne olan bu erişimin eşi benzeri görülmemişti.
Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.
Amacımız, her zaman ülkeyi demokratik sivil idare haline getirmekti.
kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.
Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.
Saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi.