Examples of using "그것을" in a sentence and their turkish translations:
onu koruyun.
Ta ki anlayana kadar.
çözmekle meşgul olurlar.
ama söylemiyorsanız?
Yolumuzu bulmanın ilk yolu da
bir parçası da hatalıysanız bunu kabul etmektir.
hâlâ ona inanmak ve onu paylaşmak ister miydiniz?
Benim görevim onu gelecek nesillere bırakmak
ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.
bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız
Bazılarımız onu kaba bulabilir,
onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.
gelecek nesilleri beslemeleri için korumak yerine,
Bunun bir parçası olacak biçimde tasarlayın.
kendilerini böyle övmeye,
İster kelimelerle ister el kol hareketi veya çizimlerle söylesinler
Bunu mümkün kılan, nezaket erdemiydi.
ve polislerin dikkatini çözmeye odaklayarak
ama bunun nasıl azalacağı konusunda da hazırlıklı olmalıyız
ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,
onlardan en iyi şekilde yararlanmayı öğrenebiliriz.
Yeni kimyalar yaratılır, insanların farkındalığı artar
Ama bu yalnızca, hepimiz ciddiye alırsa işe yarar.