Translation of "방향을" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "방향을" in a sentence and their turkish translations:

새들이 방향을 바꾸는 때에

Sonra öyle bir an var ki,

그렇지 않으면 방향을 잃게 되죠.

Aksi takdirde yönünüzü kaybedersiniz.

그러나 코뿔소는 남성의 움직임을 읽고 방향을 틀죠

Fakat gergedan ne yapacağını anlıyor, dönüp saldırıyor.

이 아래에서 우리가 갈 방향을 알아내야 합니다

Hangi yöne gideceğimize karar vermeliyiz.

하지만 메르카토르 법은 항해를 위한 것이였습니다.이것은 방향을 보존합니다.

Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda

게다가 상당히 민첩해서 아주 빨리 방향을 틀 수도 있습니다

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

문제가 되는 건 아래로 내려가면 방향을 유지하기 힘들단 거죠

Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.

하지만 이 헬리콥터를 타고 물이 대양으로 향하는 방향을 따라

fakat bu helikopter kıyıya doğru uçuyor,

이 수레와 밧줄을 이용하면 우리의 이동 방향을 벗어나지 않을 겁니다

Bu el arabasını ve güzergâhı kullanırsak doğru yolda ilerlememizi sağlayacaklardır.

‎하지만 요란한 소음과 ‎밝은 불빛 때문에 ‎방향을 잡기가 쉽지 않습니다

Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.

이렇게 하면 좋은 점은 고지대에 있을 수 있단 겁니다 방향을 유지하기 더 쉽죠

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.

‎도시의 불빛이 ‎밤하늘을 압도하면서 ‎동물들은 더 이상 별을 보고 ‎방향을 읽을 수 없게 됐습니다

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.