Examples of using "Spiacenti" in a sentence and their turkish translations:
Üzgünüz.
Biz onun hakkında çok üzgünüz.
Üzgünüm, bugün doluyuz.
Kusura bakma, kapalıyız.
Tamam, üzgünüm, yarın görüşürüz.
Üzgünüm, geç kaldım.
Kusura bakma, lafı uzattım.
Üzgünüm ama Mary haklı.
Üzgünüm, ben alkol alamam.
Üzgünüm, ben bir hata yaptım.
Üzgünüm, çalışmak zorundayım.
Üzgünüm, onu fark etmedim.
Kusura bakma, açıklama yapma konusunda kötüyüm.
Üzgünüm, ben Esperantoyu çok iyi konuşmuyorum.
- Üzgünüz, kredi kartı kabul edemiyoruz.
- Üzgünüm, kredi kartı kabul etmiyoruz.
Üzgünüm, gitmek zorundayım.
Üzgünüm, bu senin kararın değil.