Examples of using "Dispiace" in a sentence and their turkish translations:
- Sakıncası var mı?
- Bir sakıncası var mı?
Senin için üzülüyorum.
Tom için üzülüyor musun?
Seni yalanladığım için üzgünüm.
Sigara içmemin sakıncası var mı?
Seni her zaman rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Üzgün olduğunu söyle.
Önemsemiyorsun, değil mi?
Senin için üzgünüm.
Çok üzgünüm.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Seni sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.
Üzgünüm, şu anda meşgulüm.
Ona üzgün olduğumu söyle.
Ona üzgün olduğumu söyle.
Sizi aldattığım için özür dilerim.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Sana vurduğum için üzgünüm.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Özür dilerim.
- Üzgünüm.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sigara içmeye karşı mısınız?
- Sigaraya karşı mısın?
- Yürüyüşe itirazım yok.
- Yürümek umurumda değili
Birlikte gelmemin bir sakıncası var mı?
Senin için üzülmüyorum.
Sana ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
- Üzgünüm, ben size yardımcı olamam.
- Özür dilerim, sana yardım edemem.
Oturmamızın bir sakıncası var mı?
Burada uyumamın bir sakıncası var mı?
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
Hiç olmazsa üzgün olduğunu söyle.
Bir göz atmamızın sakıncası var mı?
Onlara üzgün olduğumu söyle.
Mutfakta yemenin bir sakıncası var mı?
Bir dakika bekler misin?
Tom için üzülüyorum.
Yardımı umursamıyorum.
Dün için üzgünüm.
Bunun için üzgünüm.
Ben çok, çok üzgünüm.
Geçen gece için üzgünüm.
O hiç umurumda değil.
Üzgünüm, çocuklar.
Tamam. Özür dilerim.
Bunu duyduğuma üzgünüm.
Çok üzgünüz.
Çok üzgünüm!
- Üzgünüm, ben onu satın almıyorum.
- Üzgünüm, ben ona inanmıyorum.
Üzgünüm ama sana yardım edemem.
Seni kaybettiğim için üzgünüm.
Seni beklettiğim için gerçekten üzgünüm.
Şimdi onun için kendimi üzgün hissediyorum.
Üzgünüm ama hatalısın.
Tom yürümeyi dert etmez.
Karışıklık için üzgünüm.
Yalan söylediğim için üzgünüm.
Üzgünüm ama gerçekten gitmek zorundayım.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Lütfen ona üzgün olduğumu söyle.
Lütfen ona üzgün olduğumu söyle.
Kaybın için üzgünüm.
Işığı kapatabilir miyim?
Bu gece burada uyumamın bir sakıncası var mı?
Siz konuşurken kestiğim için üzgünüm.
Tom'a üzgün olduğumu söyle.
- Bu sözlüğü kullanabilir miyim?
- Bu sözlüğü kullanmamın bir sakıncası var mı?
- Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?
- Pencereyi açabilir miyim?
Sana yalan söylediğim için çok üzgünüm.
Tom için üzgün hissetmiyorum.
Üzgün olduğumu söylemek istedim.
Üzgün olduğumu söylemeliyim.
Üzgünüm, ben Fransızca konuşmuyorum.
Bu yeri biraz seviyorum.
Üzgün olduğumu söyledim.
Üzgünüm, ben yardım edemem.
Ben gürültüyü umursamıyorum.
Ben onlar için üzülmüyorum.
Ben onun için üzülmüyorum.
Ben onun için üzülüyorum.
Rahatsızlık için üzgünüz.
Üzgünüz.
Beklemeyi umursamıyorum.
Kaybetmek umurumda değil.
Her şey için özür dilerim.
Üzgünüm.
Lütfen onlara üzgün olduğumu söyle.
Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Bahçenizden geçebilir miyiz?
"Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?" "Hiç de değil."
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Sana yalancı dediğim için üzgünüm.
Aramadığım için üzgünüm.
Tom için çok üzülüyorum.
O intihar ettiği için üzgünüm.
- Zamanınızı harcadığım için özür dilerim.
- Ben zamanınızı aldığım için özür dilerim
Sana yardım edemeyeceğimi söylediğime üzgünüm.
Tom'a bir şey sormamın bir sakıncası var mı?