Examples of using "Pratica" in a sentence and their turkish translations:
Pratik yapıyor olman gerekiyor.
Ama alıştırma yap, yap, yap ve başarısızlığı kabul etme.
Biraz daha pratik yapmalısın.
Pratik yapıyorum.
Neden uygulamadın?
Çok pratik yaptım.
Biz çok pratik yapmayız.
Biz çok pratik yaptık.
Peki ya uygulamada?
Resmen uçuyorsun.
Tavsiye ettiğini uygula.
Planı uygulamaya koydum.
Tom pratik yapmaya devam etti.
Zihnimizdeki bu kalıcı huzur halini
O, bir dişçi olarak çalışır.
Bunu nasıl uygulamaya koyabiliriz?
Pratik yapacak zamanım vardı.
Uygulama, teoriden daha iyidir.
Tom her gün pratik yapmaya başladı.
Peki bu uygulamada ne demek?
Daha çok pratiğe ihtiyacım var.
Senin hiçbir sürüş deneyimin yok.
Tom bol bol pratik yaptı.
Zamenhof teorisini uygulamaya koydu.
Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?
Pratiği olmayan teori işe yaramaz.
Pratik değil.
Araç sürmeyi öğrenmek birçok uygulama gerektirir.
Onu pratiğe koymayı zor buldum.
Tom çok pratik bir kişi.
Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Tom'un biraz daha pratiğe ihtiyacı var.
anı temelde anlamsız hâle gelir.
Yani aslında yorulmuş olabiliriz
Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.
Rapor basitçe,
Uygulamada bu nasıl oluyor peki?
- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.
Senin teori ile pratiği birleştirmen gerekiyor..
Basitçe demek oluyor ki eğer siz yılda 50.000 dolar kazanıyorken
Vaaz vermek uygulamaktan daha kolaydır.
Bu pratik yapmak için harika bir yol.
Sanırım okumamı pratik yapmalıyım.
Teorik olarak mümkündür, ancak uygulamada çok zor.
Dürüstlüğün en iyi politika olduğunu söylemeye gerek yok.
Esasen bu, internetin insanlar tarafından sunulan bir versiyonudur.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
İyi İngilizce yazma, çok fazla pratik gerektirir.
Ben deneyimliyim.
Haftada yaklaşık üç saatimi çello pratiği yaparak geçiririm.
Her gün saatlerce uygulama yapıyorum.
Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.
Bu gelenek Japonya'nın bazı bölgelerinde hala uygulanmaktadır.
Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Fikrini uygulamaya koyabileceğini düşünüyor musun?
Tom klarnetini pratik yapıyor.