Translation of "Popolo" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Popolo" in a sentence and their turkish translations:

La democrazia è il governo del popolo, dal popolo, per il popolo.

Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.

Disse al popolo spagnolo:

İspanyol halkına şunları söyledi:

Cosa unisce un popolo?

Bir ulusu birbirine ne bağlar?

- Dedico questa canzone al mio popolo.
- Io dedico questa canzone al mio popolo.

Bu şarkıyı halkıma adıyorum.

- Sono un popolo amante della pace.
- Loro sono un popolo amante della pace.

Onlar barışsever insanlardır.

Il governo opprimeva il popolo.

Devlet, insanları ezdi.

Si può licenziare un popolo?

Bir ulusu kovabilir misin?

Il popolo merita di meglio.

İnsanlar daha iyisini hak ediyor.

Possiamo davvero diventare un solo popolo?

Gerçekten tek halk olabilir miyiz;

Res-publica, la cosa del popolo.

Res Publica: Halkın Şeyi.

I giapponesi sono un popolo coraggioso.

Japonlar cesur insanlardır.

I cinesi sono un popolo amichevole.

Çinliler cana yakın bir millettir.

Il popolo lo acclamò come re.

İnsanlar onu kral ilan etti.

Il re opprimeva il suo popolo.

Kral, halkına zulüm etti.

Qual era il popolo originario qui?

Buranın ilk insanları kimlerdi?

Gli Italiani sono un popolo tenace.

İtalyanlar kolayca pes etmez.

- Il re ha regnato sul suo popolo per quarant'anni.
- Il re regnò sul suo popolo per quarant'anni.

Kral kırk yıl boyunca halkı üzerinde hüküm sürdü.

Il popolo resistette al loro crudele sovrano.

İnsanlar zalim hükümdara direndi.

Una bandiera è un simbolo del popolo.

Bir bayrak, ulusun bir sembolüdür.

Il popolo si ribellò contro il re.

Halk krala karşı ayaklandı.

La guerra ha unificato il popolo americano.

Savaş Amerikan halkını birleştirdi.

- Combatterò per il mio popolo.
- Combatterò per la mia gente.
- Lotterò per il mio popolo.
- Lotterò per la mia gente.

Halkım için mücadele edeceğim.

La voce del popolo è la voce di Dio.

İnsanların sesi Tanrının sesidir.

Il popolo d'America ha combattuto per la propria indipendenza.

Amerikan halkı, bağımsızlıkları için savaştı.

Il mio obiettivo è far conoscere l'arte al popolo.

Amacım insanlara sanat öğretmektir.

Da sobbarcarsi per una persona, un popolo o una generazione.

hem bir kişi hem insanlar hem de bir nesil için.

Ma attraverso la conoscenza del loro popolo e delle loro storie

ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek

Il discorso del Presidente ha portato un cambiamento nel popolo americano.

Başkan'ın konuşması Amerikan halkında bir değişiklik getirdi.

Che il vicepresidente Mike Pence ha descritto al Popolo americano così:

yardım tasarısını, Amerikalılara bu şekilde tarif etmesinin nedenidir:

Ci stiamo assicurando che nessuno si stia approfittando del popolo americano per un proprio guadagno a breve termine.

Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.

Le diverse forme di culto che esistevano nel mondo romano erano tutte considerate dal popolo egualmente vere, dai filosofi egualmente false, e dai pubblici poteri egualmente utili. Perciò la tolleranza provocava non solo indulgenza reciproca, ma anche concordia religiosa.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.