Examples of using "Percorrere" in a sentence and their turkish translations:
Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,
Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!
Ne kadar uzağa gitmek zorundayız?
Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.