Translation of "Metri" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Metri" in a sentence and their turkish translations:

- Era lungo ottanta metri.
- Era lunga ottanta metri.

O, seksen metre uzunluğunda idi.

- Era lungo otto metri.
- Era lunga otto metri.

Sekiz metre uzunluğundaydı.

- Ha vinto la corsa dei cento metri.
- Lei ha vinto la corsa dei cento metri.
- Vinse la corsa dei cento metri.
- Lei vinse la corsa dei cento metri.

Yüz metre yarışını kazandı.

- Il ponte è trenta metri in larghezza.
- Il ponte è largo trenta metri.

Köprü otuz metre genişliğindedir.

Guarda a 12 metri, là.

Sadece 10 metre ilerimizde, bakın.

- Quanti metri ci sono in un chilometro?
- Quanti metri ci sono in un kilometro?

- Bir kilometrede kaç tane metre var?
- Bir kilometrede kaç metre vardır?

- L'aereo è salito a un'altitudine di diecimila metri.
- L'aereo salì a un'altitudine di diecimila metri.

Uçak 10.000 metre yüksekliğe tırmandı.

La torre è alta trecentoventun metri.

Kule 321 metre yüksekliğindedir.

Lo stagno è profondo 3 metri.

Gölet üç metre derinliğindedir.

La torre è alta quindici metri.

Kule on beş metre yüksekliğindedir.

Questa montana è alta 3000 metri.

Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir.

Il muro è spesso due metri.

Duvar, iki metre kalınlığındadır.

Questa nave era lunga dieci metri.

Gemi on metre uzunluğundaydı.

- Lo stagno ha un diametro di 100 metri.
- Il laghetto ha un diametro di 100 metri.

Gölet 100 metre çapındadır.

- Riesce a correre cento metri in dodici secondi.
- Lui riesce a correre cento metri in dodici secondi.

- 100 metreyi on iki saniyede koşabilir.
- On iki saniyede 100 metre koşabilir.

Che può trasmettere fino a 18 metri,

bir Bluetooth cihazı ile donatılmış,

Quella montagna è alta circa tremila metri.

O dağ yaklaşık üç bin metre yüksekliğindedir.

Il muro conta due metri di spessore.

Duvarın kalınlığı iki metredir.

Il campione dei cento metri è giamaicano.

Yüz metre şampiyonu Jamaikalıdır.

- La montagna è 5.000 metri sul livello del mare.
- La montagna è cinquemila metri sul livello del mare.

Dağ deniz seviyesinden 5000 metre yüksekte.

Ma da 1500 metri d'altezza vedranno bene l'SOS.

ama 1500 metre yukarıdan bakarsanız bu SOS'i görürsünüz.

La stazione è a cento metri di distanza.

İstasyon 100 metre uzaklıktadır.

La corda era troppo corta per due metri.

İp birkaç metre çok kısaydı.

Il laghetto ha un diametro di 100 metri.

Gölün çapı 100 metredir.

Un miglio è pari a circa 1600 metri.

Bir mil yaklaşık 1600 metreye eşittir.

Il piccolo intestino è lungo circa sette metri.

İnce bağırsak yaklaşık yedi metre uzunluğundadır.

La stazione è a due metri da qui.

İstasyon iki metre uzakta.

- Riesce a correre cento metri in meno di dodici secondi.
- Lui riesce a correre cento metri in meno di dodici secondi.

On iki saniyeden kısa sürede yüz metre koşabilir.

Questo potrebbe portare a un innalzamento di 2 metri.

iki metrelik bir artıştan söz edebiliriz.

Diffonde la sua voce per più di 200 metri.

Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.

Questa femmina potrebbe raggiungere i dieci metri di lunghezza.

Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.

La salvezza è a 100 metri, oltre lo strapiombo.

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

La lunghezza di questa nave è di 30 metri.

Bu geminin uzunluğu 30 metredir.

E puoi calpestare neve fresca alta fino a 12 metri.

ve pudra gibi karların derinliği 12 metreyi bulabiliyor.

Devo percorrere ancora 100 metri, non ce la farò mai.

Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.

Sono molte decine di metri. Non c'è modo di scendere.

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

C'è uno strapiombo qua. Sarà una cinquantina di metri o più.

Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.

Manca ancora un centinaio di metri, non ce la farò mai.

Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.

Il suo grido viaggia nell'aria notturna per più di 100 metri.

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

E può planare per 150 metri tra le fronde degli alberi.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

Alti più di due metri al garrese, pochi ostacoli possono fermarli.

Omuza kadar boyları iki metre olduğundan... ...pek engel tanımazlar.

La città è situata a 1.500 metri sul livello del mare.

Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.

Il problema è che ho 15 metri di corda, e guarda qua.

Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.

Il problema è che ho 15 metri di corda e guarda qua.

Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.

Sono a circa 12 metri dal fondo di un dirupo. Mi vedrai.

Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.

Immaginate di essere soli al centro di una parete di 700 metri,

610 metre bir yapının en zorlu kısmında tek başınıza olduğunuzu düşünün,

Questo è un bene. Può viaggiare anche 400 metri per trovare una compagna.

İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.

Questa femmina di calamaro lucciola sta risalendo per centinaia di metri dagli abissi.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

I colughi sono maestri nel planare. Possono tuffarsi per più di 130 metri.

Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.

Con un'altezza di oltre 110 metri, ha sminuito tutti i precedenti razzi americani.

110 metreden fazla boyuyla önceki tüm Amerikan roketlerini cüceleştirdi.

Anche il miglior velocista non può correre i cento metri in nove secondi.

En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.

Non sono sicuro se siano più o meno di 15 metri. Che ne pensi?

Buranın 15 metreden fazla olup olmadığından emin değilim. Ne düşünüyorsunuz?

Ci si aspetta che si abbatta uno tsunami fino a 10 metri di altezza.

Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.

Ma persino le mante, larghe cinque metri, appaiono minuscole accanto al pesce più grande del mare.

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.

Durante il terremoto del Tohoku nel 2011, l'altezza delle onde dello tsunami ha raggiunto i 37,9 metri.

2011 Tohoku depremi sırasında, tsunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye kadar ulaştı.

Abbastanza da fiutare anche una carcassa sepolta sotto due metri di neve. Un ghiottone è un avvistamento raro.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

Dove l'escursione tra alta e bassa marea raggiunge anche i 16 metri. Con il ritrarsi della marea, si formano delle pozze tra le rocce.

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.