Examples of using "Ottimista" in a sentence and their turkish translations:
- İyimser misin?
- Sen bir iyimser misin?
Ben iyimserim.
Siz iyimsersiniz.
İyimser değildim.
İyimser olmak zorundayım.
İyimser olmaya çalışıyorum.
Siz iyimsersiniz.
- Ben doğuştan iyimserim.
- İyimser bir doğam var.
Ben çok iyimser değilim.
Ben bir iyimserim.
Tom iyimser.
Tom iyimserdi.
Tom iyimser görünüyor.
Tom iyimser görünüyordu.
Eric daimi bir iyimserdir.
İyimser olmaya çalışın.
Tom asla iyimser değildi.
Tom'un iyimser olduğunu düşünüyorum.
Tom iyimser değil.
Tom çok iyimser.
Tom oldukça iyimser.
Tom iyimser, değil mi?
Tom ihtiyatla iyimserdi.
Tom dikkatlice bir iyimserdi.
Tom daha iyimser.
Tom açıkça iyimser biri.
Tom iyimser gözükmüyordu.
Tom iyimser değildi.
Tom iyimser olduğunu söyledi.
Sen iyimser olmak zorundasın.
Bence Tom hâlâ iyimser.
Tom bana iyimser olduğunu söyledi.
Tom çok iyimser olduğunu söyledi.
Tom çok iyimser değil.
Tom çok iyimser görünmüyor.
O çok iyimser bir görüş.
Tom gerçek bir iyimserdi.
Tom iyimser olduğumu biliyordu.
Sen her zaman bir iyimserdin.
Senin görüşün çok iyimser.
Tom nasıl bu kadar iyimser olabilir?
Pek iyimser gelmiyorsun.
Sanırım Tom biraz fazla iyimser.
Tom Mary'nin iyimser olduğunu söyledi.
Tom bu yılki hasat konusunda iyimser.
Tom Mary'nin iyimser olmadığını söyledi.
Tom umutlu görünüyor.
Tom çok umutlu.
- Tom umutlu değil.
- Tom ümitli değil.
Kötümser her fırsatta zorluğu görür; bir iyimser her zorlukta fırsatı görür.
Gelecek için çok umutluyum.