Examples of using "Madrelingua" in a sentence and their turkish translations:
O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
Tom ana dili gibi Fransızca konuşur.
Bu cümle bir yerli konuşucu tarafından kontrol edilmeli.
Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Fransızca ana dilidir.
- Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.
- Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.
Yerli konuşmacılarla konuşmak için çok fazla fırsatlarım olmuyor.
Bir anadil konuşurunun şimdiye kadar onu o şekilde söylediğini hayal bile edemiyorum.
Bu, dilbilgisel olarak doğru ama ana dil konuşuru muhtemelen onu bu şekilde söylemezdi.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
- Macarca benim anadilimdir.
- Macarca benim ana dilimdir.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
Şirketiniz öncelikli olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerikalı bir yerli ile İngilizce öğrenmek zorunda kalırsınız.
Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
- Ana dilim Macarca.
- Benim anadilim Macarcadır.
Benim ana dilim İspanyolcadır.
Benim anadilim Macarcadır.
Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.
Öğrenim görmek için İngilizce konuşan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki İngilizce öğrenmenize yardım edebilecek yakında yaşayan ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.
Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.
Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.