Examples of using "Intero" in a sentence and their turkish translations:
Bütün kitabı okudun mu?
Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.
Tüm hafta sonunu kütüphanede çalışarak geçirdim.
Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.
- Bütün dünya savaşta yer aldı.
- Savaşa tüm dünya katıldı.
Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!
Eylül ayı itibarıyla tam bir yıldır onu tanıyoruz.
Kim bir hayatı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarır.
Bakın, önümüzde uzun otlardan oluşan bir duvar duruyor.
Saatler içinde, dünya haberi öğrendi.
Ve tüm bu referandum karanlıkta gerçekleşti
Bütün bir gün seni çevrim içi görmemem neredeyse beni korkuttu.
Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.
Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.
Tüm dünyadaki en güzel plaj budur.
Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?
Bir erkeğe öğretirsen bir kişiyi eğitirsin. Bir kadına öğretirsen bütün köyü eğitirsin.
Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı.