Examples of using "Incontrare" in a sentence and their turkish translations:
Tom'la karşılaşabilirsin.
Tom'la tanışmak istiyorum.
Onlarla tanışmalıyım.
Tom'la tanışmak ister misin?
Tom'la tanışmak ister misin?
Keşke Tom ile tanışabilseydim.
ki isteği o şahane adamla tanışmaktı.
Onun babasıyla tanışmak isterim.
Babamı karşılamak için havaalanına gittim.
John seninle tanışmadan önce tembeldi.
Gerçekten olgun bir bayanla tanışmak isterdim.
Onunla tanışmalıyım.
Tom ünlülerle tanışmayı sever.
Onunla tanışmalıyım.
Bir arkadaşı karşılamak için istasyondayım.
- Tom'la tanışmak istiyorum.
- Tom'la buluşmak istiyorum.
- Tom ile tanışmak istiyorum.
Tom'la görüşmek istiyoruz.
Tom'la buluşmalıyım.
Onlarla nerede görüşebilirim?
Tom'la tanışmak istiyorum.
Neden Tom'la tanışmak istiyorsun?
- Tom'u karşılamaya gel.
- Gel Tom'la tanış.
Ken Yumi'yi karşılamak için parka gitti.
2.30'da Tom'u karşılamam gerekiyor.
Kuzenimi karşılamak için havaalanına gitmeliyim.
Onunla nerede görüşebilirim?
Onunla nerede görüşebilirim.
Tanışmak istediğim kişi sensin.
Onlarla tanışmak istiyor musun?
Kumiko ile gerçekten görüşmek istiyorum.
Onun babasıyla tanışmak istiyorum.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
Tom'u karşılamaya gidelim.
- Ben Tom'la tanışmak istemiyorum.
- Ben Tom'la buluşmak istemiyorum.
O, proje liderlerini karşılayacak.
- Tom ile nerede buluşabilirim?
- Nerede Tom'la buluşabilirim?
Tom Mary ile buluşmak için Boston'a gitti.
Tom birini karşılamak için Boston'a gitti.
Yaklaşık bir saat içinde onun otelinin önünde Tom'la buluşman gerekiyor.
Saat onda onunla buluşacağım.
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
Eğer bir ayıyla karşılaşırsan, ölüymüş gibi davran.
Tom, Mary ile tanışamadı.
Her zaman Tom'la tanışmak istedim.
Tom Mary ile görüşmeyi kabul etti.
Bir gün Tom'la tanışmak istiyorum.
Onlarla tanışmak ister misin?
Anne babanla görüşmek istemiyorum.
Erkek çocuklarla tanışmak zordur.
Yeni sınıf arkadaşlarından bazılarıyla tanışmaya gel.
Tom'u karşılamaya gitmek zorundayım.
Tom'u karşılamak için buradayız.
Tom Mary ile yarın saat ikide parkta buluşmak zorunda.
- Tom'un Boston'da Mary ile buluşma fırsatı vardı.
- Tom Mary ile Boston'da buluşmak için bir şans yakaladı.
bana tüm o emojileri gönderen o genç kızı görmeye gittim.
Tom'un niçin Mary ile tanışmak istemediğinden emin değilim.
O, o gün görüşmeyi umduğum son kişiydi.
Senin ablan ile tanışmak istiyorum.
Onunla ne zaman tanışmak istiyorsun?
Onunla ne zaman tanışmak istiyorsun?
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
En kısa sürede Tom'la tanışmak istiyorum.
Şehirde bazı arkadaşları görebilirim.
Onlarla tanışmak istemiyorum.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
Neden onlarla tanışmak istiyorsun?
Tom'la tanışmak için can atıyorum.
Tom Mary ile tanışmadan çok içerdi.
Onunla tanışmak istemiyorum.
Tom'la tanışmak hayatımı değiştirdi.
Onunla tanışmak istemiyorum.
Bu nedenle Tom'la buluşmam gerekir.
Tom her zaman tanıdığı insanlarla karşılaşıyor gibi görünüyor.
Hiç Tom'la buluşmadım.
Tom asla Mary ile tanışmadı.
Tom Mary ile tanışmak için Boston'a gitti.
Tom Mary ile karşılamak için can atıyordu.
Her zaman onlarla tanışmak istiyorum.
Bir gün onunla tanışmak istiyorum.
Bir gün onunla tanışmak istiyorum.
Kızlar Blackpool'daki beyaz erkeklerle buluşmayı umut ediyorlar.
Neden onları karşılamaya gitmiyoruz?
Tom ve Mary'nin tanışması gerektiğini düşündüm.