Examples of using "Dovrò" in a sentence and their turkish translations:
Ben onlara yardım etmek zorunda kalacağım.
Onları uyarmak zorunda kalacağım.
Onu uyarmak zorunda kalacağım.
Onu uyarmak zorunda kalacağım.
Beklemek zorunda kalacağım.
Ben gerçekten çalışmak zorunda olacağım.
Ben çok çalışmak zorunda olacağım.
Ona söylemek zorunda kalacağım.
Onu tekrar yapmak zorunda olmayacağım.
Seni benimle götürmek zorunda kalacağım.
Yarın çalışmak zorunda kalacağım.
Başka bir şey denemek zorunda kalacağım.
Pazar günü çalışmak zorunda kalacağım.
Onları benimle götürmek zorunda kalacağım.
Onu indirmem gerekecek.
Artık endişe etmek zorunda kalmayacağım.
Bıçağına el koymak zorunda kalacağım.
Tom'la onun hakkında konuşmak zorunda kalacağım.
Saçımı boyamam gerekecek.
Onlara söylemek zorunda kalacağım.
Onu benimle götürmek zorunda kalacağım.
Ona söylemek zorunda kalacağım.
Sanırım bunu yapmak zorunda olacağım.
- Bunu bir gün yapmam gerekecek.
- Bunu bir gün yapmak zorunda kalacağım.
Ben taşınmak zorunda kalacak mıyım?
Tom'u uyarmak zorunda kalacağım.
Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
Yarın ona gerçeği söylemek zorunda kalacağım.
Tom'a söylemek zorunda kalacağım.
Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.
Burada konaklamak zorunda kalacağım.
O kitabı okumak zorunda kalacağım.
onu ortadan kesip açmanız gerekir.
Tom'u kovmam gerekebilir.
Onlara danışmak zorunda kalacağım.
Ona danışmak zorunda kalacağım.
Ona danışmak zorunda kalacağım.
Ne kadar beklemem gerekiyor?
Bunun hakkında Tom'la konuşmak zorunda kalacağım.
Elle yazı eklemeye gerek duymayacağım.
Tom'a bundan bahsetmek zorunda kalacağım.
Geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalacağım.
Yarın ona gerçeği anlatmam gerekecek.
Er ya da geç onu yapmak zorunda kalacağımı biliyorum.
Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.
Onu bir gün yapmam gerekecek.
Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.
Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
Onu Tom için yapmak zorunda kalacağımı umuyorum.
Kameramı tamir ettirmek zorunda kalacağım.
Saat ona kadar işi yapmış olacağım.
Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
O temizlemeden önce Tom'a kaç kez odasını temizlemesini istemek zorunda olduğumu düşünüyorsun?