Examples of using "Dimmi" in a sentence and their turkish translations:
Söyle bana! Söyle bana!
Bana onun nerede yaşadığını söyle.
Bana derhal her şeyi anlat.
Bana neler olduğunu söyle.
Bana onu nasıl yapacağını söyle.
Bana ne olduğunu anlat.
Bana ne istediğinizi söyleyin.
Tom, bana doğruyu söyle.
Bana kimi gördüğünü söyle.
Bana tam olarak ne yapacağımı söyle.
- Söyle bana.
- Bana söyle!
- Söyle bana!
Bana nereye gittiğini söyle.
Sorunu nasıl halledeceğimi bana söyle.
Bana dosyaları nereye göndereceğimi söyle.
Bana adını söyle, tatlım!
Bana Tom hakkında ne düşündüğünü söyle.
Bana rüyalarından bahset, Tom.
Bana Tom'a ne yaptığını söyle.
- Bana ne yapmamı istediğini söyle.
- Benim ne yapmamı istediğini bana söyle.
Lütfen bana bunu bir şaka olduğunu söyle.
Neden et yemediğini söyler misin lütfen?
Söyle bana. O filmi izledin mi?
Tom, e-mail adresini söyle bana.
Bana polis karakolunun nerede olduğunu söyle.
Bana dokuzuncu ayın adını söyle.
Bana önceden bilmediğim bir şey söyle.
Sadece bana Tom'u nerede bulabileceğimi söyle.
Sadece bana onu nasıl yapacağını planladığını söyle.
Bana Tokyo'da ne yaptığını söyle.
Şimdi söyle sen iyi biri misin?
- Lütfen bana düşünceni söyle.
- Bana fikrini söyle lütfen.
Lütfen sadece bana ne olduğunu söyle.
Bana bir şey söyle.
Tom, bana e-posta adresini söyle.
Bana onun nerede olduğunu söyle.
Bana onun ne olduğunu söyle.
Şimdi söyle bana.
Bana her şeyi anlat.
Bana bunun doğru olduğunu söyle.
Bana dün okula devamsızlık yapma nedenini söyle.
Bana ne zaman başlayacağımı söyle.
Bana onları nerede bulacağımı söyle.
- Bana onları nasıl bulacağımı söyle.
- Bana onları nasıl bulacağımı söyleyin.
Ne zaman başlayacağını bana söyle.
Bana ne hakkında konuştuğunu söyle.
Bana kendin hakkında bir şey söyle.
"Tom Mary'yi seviyor." " Bana bilmediğim bir şey söyle."
Bana nerede olduğunu söyle.
Lütfen söyle bana, bu durumda ne yapmalıyım.
Bana ne yapacağımı söyle.
Bana hangisini seçeceğini söyle.
Bana hangisini istediğinizi söyleyin.
Bana kelimeyi nasıl heceleyeceğimi söyle.
Bana bir şey daha söyle.
Onun ne zaman geleceğini bana söyle.
Bana ondan bahset.
Bana Tatoeba'dan bahset.
Bana ne düşünmem gerektiğini söyle.
Bana Tom'dan bahset.
- Bana gerçeği söyle.
- Bana gerçeği anlat.
Oyun nasıl oynanır bana anlat.
Bana biraz daha anlat.
Bana bunun ne olduğunu söyle.
Bana onu nerede bulacağımı söyle.
Bana onu nerede bulacağımı söyle.
- Bana onu nasıl bulacağımı söyle.
- Bana onu nasıl bulacağımı söyleyin.
Bana onu nasıl bulacağımı söyle.
Bana ne yapacağını söyle.
Bana nasıl gittiğini söyle.
Bana bilmek istediğimi söyle ya da kolunu kıracağım.
Ne zaman duracağımı bana söyle.
Söyle bana. Dikkatle dinliyorum.
Bana ne duyduğunu söyle.
Söyle bana, benim güzel oğlum, sen de benim harika ülkeme gelmek istiyor musun?
Lütfen bana adını söyle.
Bana ne zaman hazır olduğunu söyle.
Bana doğru cevabı söyle.
Bana doğru saati söyle, lütfen.
Bana onları nerede bulabileceğimi söyle.
Bana adının ne olduğunu söyle.
Bana planından bahset.
Bana beni ne zaman arayacağını söyle.
Bana onun niçin yok olduğunu söyle.
Bana onun hakkında her şeyi söyle.
Bana adını söyle.
Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle.
Bana size nasıl yardımcı olabileceğimi söyle.
- İşin bittiğinde bana söyle.
- İşin bittiğinde bana haber ver.
Ne yapmam gerektiğini söyle bana.
Bana fiyatını söyle.
Bana ne yapmam gerektiğini söyle.
Bana onu nerede bulabileceğimi söyle.
Onu nerede bulabileceğimi bana söyle.
Bana kimin kazandığını söyle.
Bana yanıldığımı söyle.
Bana ne yapabileceğimi söyle.
Bana yeni bir şey söyle.