Examples of using "Dieta" in a sentence and their turkish translations:
- Diyete gitmelisin.
- Diyete başlamalısın.
Senin diyete girmen gerekiyor.
Diyetinizi değiştirin.
Bir diyette değil misin?
O, diyet yapıyor.
O diyet yapıyor.
Biz diyet yapıyoruz.
- Ben diyetteyim.
- Ben diyet yapıyorum.
Hâlâ diyette değil misin?
Neden diyettesin?
Diyette misiniz?
Ben diyetteyim.
Tom diyet yapmak zorunda.
Annem diyette.
Yeni bir diyete başladım.
Hangi diyet daha iyi?
Yarın diyete başlıyorum.
Bir diyete bağlı kalman gerekiyor.
Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
Kim diyet yapıyor?
Tom diyet yapıyor.
Vaov! Sen kilo vermişsin. Sen diyette misin?
Tom diyet yapmak zorunda.
Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.
Katı bir şekilde diyeti uyguladım.
Annem diyette.
Tom hâlâ diyet yapıyor mu?
Tom diyet yapıyor, değil mi?
Zayıflamak zorundayım, bu yüzden diyetteyim.
Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.
Tom'un diyete girmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu diyet vitamin dolu.
Tom rejime başlıyor.
Çok şişman olduğun için bir rejime başlamalısın.
Biraz şişman olduğu için diyette.
O biraz fazla kilolu olduğu için diyette.
Bu diyet hakkında ilginç olan şey ise,
Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.
Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.
Kilo vermem lazım, bu yüzden diyet yapacağım.
Biri Tom'a diyete gitmesi gerektiğini söylemek zorunda.
Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile
Bir yıldan daha fazla bir süredir diyetteyim.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti uyguluyor.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti izliyor.
ama bu diyette bulunanlar güvenli.
Bu bakımdan diyet, östrojen almak için iyi bir yol
Bütün şişman insanların diyet yapması gerektiğini düşünüyorum.
O diyete başladığından beri çok zayıfladı.
Bu akşam çok yemek yiyeceğiz, bu yüzden umarım bir diyette değilsin.
Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.
Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir
Şimdiye kadar yayınlanmış tüm diyetleri denedim ama hala kilo kaybetmedim.