Examples of using "Cravatta" in a sentence and their turkish translations:
Kravatın nerede?
Kravatını çıkar.
Bu kahverengi kravatı alacaktım.
Bu kravat ne kadar?
- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.
En azından bir kravat takmalısın.
Bir kravata ihtiyacım var mı?
O, yeni bir kravat mı?
Ben bir kravat takmıyor olmayacağım.
O kravatı seviyorum.
Ne güzel bir kravat!
O kravat üzerinde iyi görünüyor.
O, benim için güzel bir kravat buldu.
- Neden kravat takmak istemiyorsun?
- Neden kravat takmak istemiyorsunuz?
Neden bir kravat takmıyorsun?
Senin için hoş bir kravat buldum.
Tom kravatını çıkardı.
Tom bir kravat taktı.
Tom kravatını gevşetti.
O asla kravat takmaz.
Ben senin kravatını beğeniyorum.
Tom kravatını düzeltti.
Ben çalışmak için bir kravat takardım.
Tom bir kravat takıyor olacak.
- Bu kravat ne kadar?
- Bu kravatın maliyeti ne kadar?
- Bu kravat kaç para?
- Bu kravatın fiyatı ne kadar?
Kravatın çözülmedi.
Taktığın kravattan nefret ediyorum.
Kravat ceketine uyar.
Sana kravat takmanı söyledim.
Tom kravat bağlayamaz.
Bu aptalca kravatı takmak istemiyorum.
İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?
Ona kravat takmasını söyledim.
Ben her gün kravat takmıyorum.
Tom bana güzel bir kravat buldu.
Ona kravat takmasını söyledim.
Orada bir kravat takmalısın.
Benim kravat turuncu.
Uzun boylu adam bir kravat takıyor.
Sanırım bu kravatı alacağım.
Kravat çok güzel.
O kravat çok pahalı.
Tom kravatını düzeltti.
Tom bir kravat takmayacak.
Sanırım bu kravatı alacağım.
Tom kravat takıyor.
Taktığın kravatı beğenmiyorum.
Tom'a bir kravat takmasını söyledim.
Tom kravatındaki düğümü düzeltti.
Çalıştığım yerde kravat takmam gerekmiyor.
Tom çalışmak için genellikle bir kravat takar mı?
O, bana hoş bir kravat buldu.
- Bence bir kravat takmalısın.
- Bence bir kravat takmalısınız.
Tom iş için kravat takar.
Tom asla kravat takmaz.
Tom siyah bir kravat takıyor.
Bu sahip olduğum tek kravat.
Tom kırmızı kravat giyiyordu.
Ona kravatını bağlaması için yardımcı oldu.
Kravatına biraz ketçap döktün.
Tom'a yarın bir kravat takması gerektiğini söyle.
Babama bir ipek kravat verdim.
Taktığın güzel bir kravat.
Tom çalıştığı yerde bir kravat takmalı.
Onun için hoş bir kravat buldum.
Onun için hoş bir kravat buldum.
Çalışmak için her zaman kravat takmam.
Tom kırmızı bir kravat takmıyordu.
Tom her zaman çalışmak için kravat akar.
ancak takım elbiseli spikerler değil
Babamın mavi gri bir kravatı var.
Kravat çok pahalı.
Mary, Tom'a mavi bir kravat aldı.
Bu kravat ceketimle uymuyor.
Bu kravat gömleğine uyar.
İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.
Tom'un çalışmak için bir takım elbise ve kravat giymesi bekleniyor.
Tom Mary'ye kravatı hakkında ne düşündüğünü sordu.
Jeff, Kim'in bir doğum günü hediyesi olarak ona vermiş olduğu kravatı taktı.
Jeff Kim'in ona bir doğum günü hediyesi için verdiği kravatı giydi.
O, nasıl yapacağını bilmediği için, o, ona kravatını bağlaması için yardım etti.