Examples of using "Caso" in a sentence and their turkish translations:
Onları tanıyor musun?
O bir davayı çözdü.
Tom'u tanıyor musun?
Rastgele sorular sordu.
Onlar rastgele seçildi.
Onu bir şekilde yap.
Her neyse sen hatalısın.
Yine de başlayalım.
- Bu durumda yanılıyorsunuz.
- Bu durumda, sen yanılıyorsun.
Ne olduğunu biliyor musun?
Zaten seni seviyorum.
Rastgele üç kitap seç.
- O delidir.
- O kaçıktır.
Ona aldırış etmeyin.
Tom'u asla umursamayın.
- Durum böyle değil.
- O, kanıt değildir.
- Olay bu değil.
Meselenin bu olduğunu düşünmüştüm.
Yine de gideceğim.
Her halükarda, gideceğiz.
Hatırlamıyorsanız...
Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Dün onu şans eseri görmedin mi?
Her neyse, üzülmek zorunda değilsin.
Bir ihtimal Profesör Brown'ı biliyor musunuz?
Her durumda, yarın seni arayacağım.
Bir ihtimal benden korkuyor musun?
Kitabı tesadüfen buldum.
O umutsuz bir durumdur.
O umutsuz bir vaka.
Ne yazık ki durum bu değildi.
Ne yazık ki konu o değil.
Tom'u her halukârda seviyorum.
Hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
Durum böyle değil.
Tesadüfen onunla karşılaştım.
Onunla tesadüfen karşılaştık.
Bu durumda, gidelim.
Dava kapandı.
Bu durumda, gidelim.
Bu durum karmaşık.
Tesadüfi bir şey yok.
Uyuma ihtimaline karşı, alarmı kur.
Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.
Onunla tesadüfen Tokyo'da tanıştım.
Acil bir durumda, bu düğmeye basın.
Yangın durumunda, bu camı kır.
Bir ihtimal fazladan bir sözlüğün var mı?
Acil durumda, 119'u arayın.
Acil bir durumda, 110'u çevirin.
Yangın durumunda, 119'u çevir.
Bir yangın durumunda, merdivenleri kullanın.
Acaba biraz aspirininiz var mı?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Yağmur yağması halinde, gitmem.
Buradaki olumsuz güdü ise
bu durumda ortalarda bir yerde.
Benim zengin bir çocuk olup
hepsi bu, olay çözülmüş demektir.
Onu her halükarda seviyorum.
Bir rehine durumu var.
- Her durumda, bu bir yanılsama.
- Her halükarda, o bir yanılsama.
Bu çok garip bir durum.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
Fark etmemiştim.
Tom feleğin sillesini yemiş bir kişi.
Bu istisnai bir durumdur.
Ne olursa olsun bu gece dışarı çıkacağım,
O artık öyle değil.
Çocuğun su çiçeği durumu var.
Avrupa'da teyzeme rastladım.
Zaten sen hiç çalışmak istemedin.
Yangın durumunda 119'u tuşlamanız gerekmektedir.
Pencereyi kasıtlı olarak mı kırdın yoksa kazara mı?
Bir zombi kıyameti durumunda ne yapardın?
Saat farkıyla ilgili kötü bir durumum var.
Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
Durum ile bir ilgim yok.
Tek fark şu ki, nöronlarda
Bu belirli örnekte,
ama ben öyle yapmayacağım.
Acaba buna bakmaya değer mi?
Mesela Amelia Rivera konusunda olduğu gibi,
Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum.
Davayı mahkemeye sundular.
Japonya'da durum bu değil.
Sana durumu anlatayım.
Tesadüfen aynı trendeydik.
Zaten canım istemiyor!
Sadece acil durumda kullanın.
Her halükarda çok geç.
Caddede tesadüfen onunla karşılaştım.
Tesadüfen onunla aynı görüşteyim.
Bu çok nadir bir durumdur.
Bu restoranı şans eseri buldum.
Her halükarda çok geç.