Examples of using "Bottone" in a sentence and their turkish translations:
Tom düğmeye bastı.
Sadece tek bir düğmeye basılarak.
O, ceketine bir düğme dikti.
Butona bastın mı?
O tuşa dokunma!
Tuşa dokunma.
Bu butona basın ve kapı açılacaktır.
Bu buton'a basarsam ne olur?
Ceketin bir düğmesi koptu.
Yağmurluğumdan bir düğme düştü.
Gömleğinin düğmesi düşüyor.
Ceketimden bir düğme koptu.
- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.
Tom gömleğinden bir düğme kaybetti gibi görünüyor.
- Düğmeye basmak üzereyim.
- Butona basmak üzereyim.
Bu bir düğme olabilir. Bir kar küresi olabilir.
Bu butona basarsam ne olur?
Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen diğerleri de yanlış olur. Hayatta daha birçok şey de böyledir.