Examples of using "Semplicemente" in a sentence and their turkish translations:
Onu görmezden gel.
Sadece geriye dön.
Sadece kıskanıyorsun.
Ben yalnızca sana teşekkür etmek istiyorum.
Ben sadece seni özlüyorum.
Sadece üzgünsün.
Ben sadece tembelim.
Sadece korktum.
Sadece şanslıyım.
Belki de sadece onları kovmalısın.
Ben sadece bunu istiyorum.
Sadece şaşırdım.
Sadece aptalca.
Biz sadece şanslıyız.
Ben sadece harap olmuştum.
Sadece kendine gel.
Tom anlamadı.
Bana sadece Taro diyebilirsin.
Gidemezsin.
Sadece seni kaybetmek istemiyorum.
Sen sadece beni anlamıyorsun.
Sadece bana yalan söyleyemezsin.
Ben sadece seni sevmiyorum.
Sadece dinlenmek istiyorum.
Sadece konuşmak istiyorum.
Sadece onu unutmak istiyorum.
Sadece gitmek istiyorum.
Sadece onu görmek istiyorum.
Sadece onu görmek istiyorum.
Onlar sadece değişim istiyorlar.
Sadece onları görmezden gelemiyorum.
içeriden gelen bu huzurun
Sadece dinleyelim.
Sadece onu yapamam.
Hiç adil değil.
Ben sadece bunu izliyordum.
Ben sadece anlamıyorum.
- Bu sadece yüz kızartıcı.
- Bildiğin utanç verici.
Neden bunu yapamıyorsun?
Sadece Tom için üzülüyorum.
Dikkatini vermiyorsun.
Sadece bizimle konuşmalısın.
Biz sadece senin gitmene izin veremeyiz.
Sadece ona oy verme.
Sadece ona oy verme.
Bu sadece mantıklı değil.
Ben sadece buna inanmak istemiyorum.
Onlar sadece onu anlamıyor.
Sadece Tom'u anlamıyorum.
Belki sadece vazgeçmeliyiz.
Sadece kimseye söyleme.
Sadece onlara söyleme.
Sadece şanslı olduğumu düşündüm.
Sen sadece yorgundun.
Sadece konuşmak istiyoruz.
Bu gerçekten büyüleyici.
Ben sadece anlamıyorum.
- O sadece saçma.
- O yalnızca absürt.
Ben sadece Tom'u görmezden geliyorum.
Bu gerçekten doğru değil.
Bu sayılmaz.
Bu sadece önemli değil.
Biz sedece bilmiyoruz.
O sadece acımasız.
O sadece yanlış.
O sadece garipti.
Ben sadece uyumak istiyorum!
Sadece ne yapacağımı bilmiyorum.
Sadece Tom'a söyleme.
Ben sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.
Sadece ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Sadece ona endişe etmemesini söyle.
Sadece ona endişe etmemesini söyle.
Ben sadece memnun hissetmiyorum.
Bu sadece gerçek değil.
Sadece paramızı geri istiyoruz.
Sadece dinlenmem gerekiyor.
Bugün sadece çok soğuk.
Bu sadece çok kolay.
Sadece ona ne istediğini söyle.
Sadece Tom'a inanmadım.
Sen sadece Tom'a yalan söyleyemezsin.
Yalnızca senin gibi birini arıyordum.
Sadece mutlu olmanı istiyorum.
Sadece seninle evlenmek istemiyorum.
Sadece onunla konuşamaz mısın?
Sadece onunla konuşamaz mısın?
Benim sadece zamana ihtiyacım var.
Buradan çıkmak istiyorum sadece.
- Henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Ben, henüz ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.
tarafsız bir açıdan son derece yanlış.
Sadece tek bir düğmeye basılarak.
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Tom sadece trollüyor.
Bu sadece aptalca.
Sadece dikkatli ol, Tom.
Sadece, ölmek istemiyorum.