Translation of "Vajon" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Vajon" in a sentence and their turkish translations:

Vajon házas?

Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.

- Vajon ez szerelem?
- Vajon ez szeretet?
- Ez szerelem volna?
- Ez vajon szerelem?
- Ez szerelem vajon?

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

- Vajon mit csinál?
- Vajon ő mit csinál?

Acaba o ne yapıyor?

- Vajon tényleg vannak szellemek?
- Vajon tényleg léteznek szellemek?

Hayaletler gerçekten var mı?

Vajon készen állnak?

Peki buna hazırlar mı?

Vajon miért késik?

Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.

Ő vajon Tom?

Onun Tom olup olmadığını merak ediyorum.

Vajon igazán megértettél?

Gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.

- Vajon miért kell azt csinálnod?
- Vajon miért kell azt tenned?

Bunu neden yapmak zorunda olduğunu merak ediyorum.

vajon ez tényleg igaz?

Bu bir hikâye ise doğru mu?

Vajon ez nem gyűlölet?

Bunlar nefret değil mi?

Ez vajon nem gyűlölet?

Bunlar nefret değil mi?

Holnap vajon esni fog?

Yarın yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.

Vajon hogyan fog reagálni?

Onun nasıl tepki göstereceğini merak ediyorum.

Mi lehetett ez vajon?

Ne olabileceğini merak ediyorum.

Vajon mi a baj?

Neyin yanlış olduğunu merak ediyorum.

Vajon ez mitől van?

Buna neyin sebep olduğunu merak ediyorum.

Ez vajon igaz-e?

Onun doğru olup olmadığını merak ediyorum.

Vajon ez mit jelenthet?

Bunun ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Vajon ő ki lehet?

- Onun kim olduğunu merak ediyorum.
- O kim acaba?

Vajon mit mondana Tomi?

Tom'un ne söyleyeceğini merak ediyorum.

Vajon mire olyan dühös?

Allah allah, neye dellendi bu şimdi durup dururken?

Vajon az mennyibe kerülhet.

- Onun ne kadar olduğunu merak ediyorum.
- Onun kaç para olduğunu merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, miért tette.
- Miért tette ezt vajon?
- Miért csinálta vajon?

Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, Tom győzhet-e.
- Vajon esélyes-e Tomi?
- Győzhet vajon Tomi?

Tom'un kazanabilip kazanamayacağını merak ediyorum.

vajon elhinnénk és továbbadnánk-e?

hâlâ ona inanmak ve onu paylaşmak ister miydiniz?

- Vajon jönni fog? - Nem hinném.

"O gelecek mi? " "Hayır, geleceğini sanmam."

Vajon mi van a dobozban?

- Kutudakinin ne olduğunu merak ediyorum.
- Kutuda ne olduğunu merak ediyorum.

Vajon mit csinál most Tom?

Tom'un şu an ne yaptığını merak ediyorum.

Vajon Tom most Bostonban lehet?

Tom'un şu anda gerçekten Boston'da olup olmadığını merak ediyorum.

Vajon mit gondolna erről Tomi?

Tom'un bunun hakkında ne düşüneceğini merak ediyorum.

- Szeret engem vajon?
- Szerethet engem?

Onun beni sevip sevmediğini merak ediyorum.

Vajon miért vagyok ilyen álmos?

Neden bu kadar uykum geldiğini merak ediyorum.

Vajon ez a pletyka igaz?

Bu söylentinin doğru olup olmadığını merak ediyorum.

- Mi ez?
- Az vajon mi?

O nedir?

Vajon milyen érzés gazdagnak lenni?

Zengin olmak acaba nasıl bir şey?

vajon meddig engedik a kormányt elmenni

hükûmetlerin diğer insanların da haklarını ellerinden almada

vajon nemzetként hogyan állhatnánk újra helyt.

nasıl tekrar ulus olarak doğruyu başarabileceğimizi merak ettim.

Vajon ezek a repedések vízzel telítettek?

Bu çatlaklar suyla dolu mu?

Vajon álmodik? Ha álmodik, miről álmodik?

Rüya görüyor mu? Eğer görüyorsa ne görüyor?

Vajon nekem miért nem mondta senki?

Neden bana kimsenin söylemediğini merak ediyorum.

Vajon Tomi igazán akarja, hogy elmenjek?

Tom gerçekten gitmemi istiyor mu?

- Ez igaz lehet?
- Ez igaz vajon?

Onun doğru olup olmadığını merak ediyorum.

Vajon melyik a leghosszabb francia szó?

En uzun Fransızca kelimenin ne olduğunu merak ediyorum.

Elgondolkodtam, hogy vajon miért van ez így?

Bu neden böyle oluyor, diye düşündüm.

Vajon ma is megtenném ezt a lépést?

Aynı şeyleri yine yapar mıydım?

Vajon mit látnak, ha kinéznek az ablakon?

Pencereden dışarı bakınca ne görüyorsunuz?

Vajon ha végig ugyanazt a mércét használnánk

Zamanla değişen refah düzeyini

Elgondolkoztam, vajon már nem tudok jobbá válni?

Kendime dedim ki: "Gelebileceğim en iyi nokta bu mu?''

Ha nem teszem tönkre. Vajon örökre elrontottam?

ama mahvettin. Düzeltilemeyecek kadar mı mahvettin?

- Vajon súlyos-e a betegsége? - Remélem, nem!

"O ağır hasta mı?" "Umarım değildir."

vajon az egészséges embereknek is viselniük kell?

sağlıklı insanların da maske kullanıp kullanmamaları gerektiği.

Nem tudom, vajon balra vagy jobbra forduljak.

Sola mı yoksa sağa mı döneceğimi bilmiyorum.

Vajon miért nem jött tegnap iskolába Tom?

Tom dün neden okula gelmedi merak ediyorum.

Vajon a Fekete-tenger vize tényleg fekete?

Karadeniz'in suyu gerçekten kara mı?

- Vajon mit akar?
- Azon tűnődök, mit akarhat.

Onun ne istediğini merak ediyorum.

Hogy vajon miért voltak ennyire sikeresek a dinoszauruszok.

dinozorların nasıl bu kadar başarılı olduğudur.

Mit tudnak vajon ők, amiről nekem fogalmam sincs?

Benim bihaber olduğum neyi biliyorlar?

„Lehetséges vajon egyáltalán a víz alatti nyomkövetés?” – gondoltam.

"Acaba su altında iz takip edilebilir mi?" diye düşündüm.

Miért élik túl vajon a nők a férfiakat?

Niçin kadınların erkeklerden daha uzun yaşadıklarını merak ediyorum.

Vajon ez az, amit Tomi tényleg szeretett volna?

Bu Tom'un gerçekten istediği şey mi?

Vajon a rendszer, melyet a fejlődés szolgálatára alakítottunk ki,

gelişimi teşvik etmesi için kurduğumuz sistemin

Egyre azon gondolkodtam, vajon miről szól ez az egész?

tüm bunlar ne anlama geliyor?

Vajon melyiket fogja választani? A harcművészetet vagy a halált?

O hangisini seçecek merak ediyorum, Dövüş sanatları ya da ölüm?

Vajon ez a szerkezet helyettesíteni tudja az emberi szívet?

Bu alet insan kalbinin yerini tutar mı?

Vajon Donald Trump lesz az Egyesült Államok következő elnöke?

Donald Trump ABD'nin bir sonraki başkanı olacak mı?

- Ki ölte meg őt vajon?
- Ki ölhette meg őt?

Onu kimin öldürdüğünü merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, hogy kik ők.
- Vajon kik lehetnek ők.

Ben kim olduklarını merak ediyorum.

Vajon mit tudhatunk azokról a dolgokról, melyeket nem tapasztaltunk meg?

Hiç deneyimlemediğimiz onca hayata dair hangi birimiz bir şey biliyoruz?

Története úgy terjedt, hogy senki sem ellenőrizte, vajon igaz-e.

İnsanlar onun hikâyesini, doğruluğunu teyit etmeden paylaştılar.

Vajon miért alkalmaztak az ellenségnek ilyen könnyű célpontot kínáló felállást?

Ama neden düşmana bu kadar kolay hedef haline geliyorlardı?

Tom arra volt kíváncsi, vajon Mari tudott-e róla valamit.

Tom Mary'nin onun hakkında bir şey bilip bilmediğini merak ediyordu.

Tom kíváncsi volt, hogy vajon Mary egész délután játszott-e.

Tom Mary'nin bütün öğleden sonra oyunlar oynayıp oynamadığını merak ediyordu.

- Kíváncsi vagyok, vajon Tom hogyan érez ezzel kapcsolatban.
- Kíváncsi vagyok, Tomnak milyen érzései vannak erről.

Tom'un bunun hakkında nasıl hissettiğini merak ediyorum.

- Nehéz megmondani, hogy Tom vajon festi a haját vagy sem.
- Nehéz megmondani, hogy festi-e Tom a haját.

Tom'un saçını boyayıp boyamadığını söylemek zor.