Translation of "Késik" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Késik" in a sentence and their turkish translations:

Gyakran késik.

O çoğunlukla geç gelir.

Tom késik.

Tom geç kaldı.

Vajon miért késik?

Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.

Tom ritkán késik.

Tom nadiren geç kalır.

A vonat késik.

Tren gecikti.

Késik a vonatunk.

Bizim tren gecikti.

Miért késik a vonat?

Tren neden geç kaldı?

Tudom, Tom miért késik.

Tom'un neden geç kaldığını biliyorum.

Már megint késik Gilbert.

Bir kez daha Gilbert zamanında gelmedi.

Lehet, hogy Tomi késik.

Tom geç kalabilir.

Mennyit késik a vonat?

Tren ne kadar gecikiyor?

Az órád tíz percet késik.

Saatiniz on dakika geri.

A vonat harminc percet késik.

Tren otuz dakika geç kaldı.

- Késő van.
- Késik.
- Későre jár.

Geç oldu.

Nem jellemző rá, hogy késik.

Geç kalmak ona yakışmıyor.

Úgy tűnik, késik a vonat.

Tren geç kalmış gibi görünüyor.

Tom miért késik el állandóan?

Tom neden hep geç kalıyor?

- Tom késni fog.
- Tom késik.

Tom geç kalacak.

Az órám naponta öt percet késik.

Saatim bir günde beş dakika geri kalır.

A vonat ma tíz percet késik.

Tren bugün 10 dakika geç kaldı.

Az órám naponta két percet késik.

Saatim bir günde iki dakika geri kalır.

Megígérte, hogy nem késik el többet.

O, tekrar geç kalmamaya söz verdi.

Az az óra naponta három percet késik.

Bu saat günde üç dakika geri kalır.

Nagyon kicsi a valószínűsége, hogy Tomi késik.

Tom geç kalması çok olası değil.

Tom soha nem késik el az iskolából.

Tom asla okula geç kalmaz.

Tőled kérdezem, miért késik mindig János az iskolából.

John'un her zaman okula niçin geç kaldığını merak ediyorum.

- Elmagyarázta neki, hogy miért késett.
- Elmagyarázta nekik, miért késik.

O, niçin geç kaldığını ona açıkladı.

- Önök mindig késnek.
- Mindig késtek.
- Ön mindig késik.
- Mindig késel.
- Mindig elkésel.

Her zaman geç kalıyorsun.