Examples of using "Késik" in a sentence and their turkish translations:
O çoğunlukla geç gelir.
Tom geç kaldı.
Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.
Tom nadiren geç kalır.
Tren gecikti.
Bizim tren gecikti.
Tren neden geç kaldı?
Tom'un neden geç kaldığını biliyorum.
Bir kez daha Gilbert zamanında gelmedi.
Tom geç kalabilir.
Tren ne kadar gecikiyor?
Saatiniz on dakika geri.
Tren otuz dakika geç kaldı.
Geç oldu.
Geç kalmak ona yakışmıyor.
Tren geç kalmış gibi görünüyor.
Tom neden hep geç kalıyor?
Tom geç kalacak.
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Tren bugün 10 dakika geç kaldı.
Saatim bir günde iki dakika geri kalır.
O, tekrar geç kalmamaya söz verdi.
Bu saat günde üç dakika geri kalır.
Tom geç kalması çok olası değil.
Tom asla okula geç kalmaz.
John'un her zaman okula niçin geç kaldığını merak ediyorum.
O, niçin geç kaldığını ona açıkladı.
Her zaman geç kalıyorsun.