Examples of using "Választásunk" in a sentence and their turkish translations:
Bir seçeneğimiz yok.
Seçeneğimiz yok.
Şimdi bir seçeneğimiz var.
Hiç başka seçeneğimiz var mı?
Seçeneğimiz yoktu.
Başka seçeneğimiz yoktu.
Çalışmaktan başka alternatifimiz yok.
Korkarım seçeneğimiz yok.
Gitmekten başka seçeneğimiz yok.
Neyse, başka seçeneğimiz yok.
Korkarım geriye tek bir seçeneğimiz kaldı.
Başka bir seçeneğimiz olduğundan emin değilim.
Yürüyerek gitmekten başka seçeneğimiz yoktu.
Mağaza açılıncaya kadar bir süre beklemekten başka seçeneğimiz yoktu.