Translation of "Tetszeni" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tetszeni" in a sentence and their turkish translations:

Tetszeni fog.

Bunu seveceksin.

Tetszeni fog nekik.

Onlar bunu sevecekler.

Tetszeni fog neked.

Onu seveceksin.

Tomnak tetszeni fog.

Tom bundan hoşlanacak.

Remélem, tetszeni fog önnek.

- Umarım ondan hoşlanırsın.
- Ondan hoşlanacağını umuyorum.

Nem fog neki tetszeni.

O bundan hoşlanmayacak.

Tomnak nem fog tetszeni.

Tom onu sevmeyecek.

Szerintem tetszeni fog Tominak.

Sanırım Tom bundan hoşlanacak.

Tomnak tetszeni fog itt.

Tom burada olmaktan hoşlanacak.

Ez nem fog neki tetszeni.

- O bunu sevmeyecek.
- Bundan hiç hoşlanmayacak.

Tomnak ez nem fog tetszeni.

Tom bunu sevmeyecek.

Tudtam, hogy tetszeni fog neked.

Onu beğendiğini biliyordum.

Azt hittem, tetszeni fog neked.

Bunu seveceğini düşündüm.

Gondolom, hogy tetszeni fog neked.

Sanırım bunu beğeneceksin.

Szerintem nem fog neked tetszeni.

Senin bundan hoşlanacağını düşünmüyorum.

Tomnak tetszeni fog Bostonban lenni.

Tom Boston'da olmaktan hoşlanacak.

Nem hiszem, hogy anyádnak tetszeni fog.

Annenin bundan hoşlanacağını sanmıyorum.

Mondtam, hogy tetszeni fog neked Tomi.

Sana Tom'u seveceğini söyledim.

Tudom, hogy nem fog nekem tetszeni.

Bunu sevmeyeceğimi biliyorum.

Nem fog tetszeni, amit mondani fogok.

Söyleyeceklerim hoşuna gitmeyecek.

- Remélem, tetszik az ajándék.
- Remélem, hogy tetszeni fog ez az ajándék.
- Remélem, tetszeni fog ez az ajándék.

Umarım bu hediyeyi beğenirsin.

Biztos vagyok benne, hogy ez tetszeni fog neked.

Ondan hoşlanacağından eminim.

Amit most mondani fogok, nem fog neked tetszeni.

- Sen söyleyeceğim şeyi beğenmeyeceksin.
- Söyleyeceğim şeyden hoşlanmayacaksın.

- Szerintem tetszeni fog neked.
- Úgy gondolom, hogy szeretni fogod.

- Bence bundan hoşlanacaksın.
- Sanırım bunu beğeneceksin.
- Bunu seveceğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa bunu seveceksin.

Szerinted tetszeni fog Tomnak az ajándék, amit vettem neki?

Tom'un ona aldığım hediyeyi beğeneceğini düşünüyor musun?

Ne dühíts fel! Nem fog tetszeni, ha dühös vagyok.

Beni kızdırma. Kızgın olduğumda beni sevmezsin.

Tudtam, hogy nem fog tetszeni neked, ahogy Tom ezt tette.

Tom'un onu yapma tarzını sevmeyeceğini biliyordum.

Biztos vagyok benne, hogy tetszeni fog neked az új munkád.

Yeni işini beğeneceğinden eminim.

- Szeretni fogod ezt a könyvet.
- Tetszeni fog neked ez a könyv.

Bu kitaba bayılacaksın.