Examples of using "Hallottam" in a sentence and their turkish translations:
Onu duydum.
Onu duydum.
Her sözü duydum.
Bunu duymadım.
Biz ondan haber almadık.
Ve şunu duydum,
- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.
Onun dışarı çıktığını duydum.
Bir şey duydum.
Bir yardım çığlığı duydum.
Her şeyi duydum.
Yeterince dinledim.
Sesler duydum.
Ben onu duymadım.
Tom'u duydum.
Patlamalar duydum.
Ayak sesleri duydum.
Çığlık duydum.
Onu duydum.
Tom'dan haberdar oldum.
Onu duydum.
Senin hakkında duydum.
Onun şarkı söylediğini duydum.
Ben onun hakkında duydum.
Tom'un içeri girdiğini duydum.
Senin hakkında oldukça çok şey duydum.
Onu hiç duymadım.
Ben daha kötüsünü duydum.
- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.
Bir patlama duydum.
Onu ben de duydum.
Soruyu duydum.
Çığlık attığını duydum.
Ne duyduğumu biliyorum.
Bir çığlık duydum.
- Yabancı bir ses duydum.
- Tuhaf bir ses duydum.
- Tuhaf bir gürültü duydum.
Ben onun hamile olduğunu duydum.
Onu radyoda duydum.
Onun öldüğünü duydum.
Ben başka türlü duydum.
Söylentiler duydum.
Çok şey duymadım.
Tom'u duyamadım.
Onları duyamadım.
Onu duyamadım.
Her kelimeyi duydum.
Hiçbir şey duymadım.
- Sizin hakkınızda çok şey duydum.
- Senin hakkında çok şey duydum.
Tanıdık bir ses işittim.
Herhangi bir araba duymadım.
Onun şarkı söylediğini asla duymadım.
Ben zilin çaldığını duydum.
Hasta olduğunu duydum.
Senin ne söylediğini duydum.
Güvenilir bir kaynaktan duydum.
Ben sıradışı bir ses duydum.
Senin ve Tom'un hakkında haber aldım.
İlginç bir söylenti duydum.
Onu bugünkü haberlerde dinledim.
Tom'un hasta olduğunu duydum.
Bir iş bulduğunu duydum.
Burada olduğunu duydum.
Tom'un ne dediğini duydum.
"Sana bir soru sordum." "Seni duymadım."
Tom'un yardım için bağırdığını duyabildim.
Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.
Onun hakkında çok şey duydum.
Uykumda onun sesini duydum.
Uykumda onun sesini duydum.
Bir kurt uluması duydum.
Senin kapıyı vurduğunu duymadım.
Geldiğini duymadım.
O zamandan beri ondan haber almadım.
O zamandan beri ondan haber almadım.
Onlarla konuştuğunu duydum.
- Sesler duydum.
- Kafamın içinde sesler duydum.
Tom'a ne olduğu hakkında haber aldım.
Sesler duyduğumu sandım.
Az önce bir alarm çaldığını duydum.
duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
O şehri asla duymadım.
Ben kapının açıldığını duydum.
Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.
Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
Onun yalan söylediğini hiç duymadım.
Tom'un katilini yakaladıklarını duydum.
Tom'u suçlu bulduklarını duydum.
Tom ve Mary'nin fısıldaşdığını duydum.
Tom'un incitildiğini duydum.
Bir bebek bakıcısı aradığınızı duydum.
Duyduklarımdan çok şey öğrendim.