Examples of using "Menjen" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un ayrılmasına izin ver.
Lütfen bankaya git.
- Onu gitmemesi için ikna ettik.
- Gitmemesi için onu ikna ettik.
O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.
- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.
Lütfen dümdüz ilerleyin.
O hastaneye gitmesi gerektiği konusunda ısrar etti.
Kate'e eve gitmesi için izin verdim.
Bu odadan hemen dışarı çık.
Tom Boston'a gitmeyi kabul etti.
Doğru gidin ve istasyonu bulacaksınız.
Derhal oraya gitmesini önerdim.
Onun gitmesine izin veriyorum.
Ayrılmayın!
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Tom'un Boston'a gitmesine izin vermeyeceğim.
Tom, Boston'a gitmek için sabırsızlanıyor.
Tom Mary ile Boston'a gitmeyi kabul etti.
Yarın oraya gitmesini rica ettim.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.
Onun oraya yalnız gitmesine itiraz ediyorum.
Tom nereye gideceğine karar veremedi.
Tom yalnız başına gitmekte ısrar etti.
Tom'dan gitmesini iste.
Tek başına yüzmeye gidemeyecek kadar çok genç.
Tom gitmemesi için Mary'yi ikna etmeye çalıştı.
- Tom Mary'nin gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolup gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolmasını istedi.
- Tom Mary'nin uzaklaşmasını istedi.
- Tom Mary'nin çekip gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin basıp gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin yaylanmasını istedi.
- Tom Mary'nin terk etmesini istedi.
Okula gidemeyecek kadar çok gençtir.
Bu cadde boyunca doğru git.
Derhal Osaka'ya gitmeni istiyorum.
Büyük bir yemek yedikten sonra yüzmeye gitmemelisin.
Tom Mary'ye eve erken gitmesi için izin verdi.
Tom'a oraya bisikletle gitmesi tavsiyesinde bulundum.
Keşke Tom'un bizimle gitmesine izin versen.
Şehri terk et.
Eve git.
Tom oraya yalnız gidemeyecek kadar çok genç.
Tom'un benimle Boston'a gitmesini istedim.
Öğretmenimiz, Jim'e hemen eve gitmesini söyledi.
Lütfen köpeğin dışarıya gitmediğinden emin ol.
Tom Mary'ye oraya yalnız gitmemesini tavsiye etti.
Tom, Mary'nin biraz süt alması için süpermarkete gitmesini istedi.
Babaları yalnız sinemaya gitmelerine izin vermedi.
Tom'un otobüsle eve gitmek için yeterli parası yoktu.
Tom Mary'ye oraya kendi başına gitmemesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Şu arabayı takip edin!
Arabayı izleyin.
Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.
Tom hava karardıktan sonra tek başına dışarı çıkmaktan daha iyisini bilir.
Tom'la en son konuştuğumda, o Boston'a gitmeyi planlamadığını söyledi.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti fakat o onun tavsiyesine uymadı.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
Tom gitmeme ihtimalini düşündü.
Oğluna her zaman kendi bildiğini okumasına izin vermemelisin.
Tom, Boston'a neden onunla birlikte gitmesini istemediğini Mary'ye anlatmadı.
Çık lütfen!
Sanırım onun her zaman istediğini yapmasına izin vermeyi durdurmamın zamanıdır.
Tom Mary'ye paltosuz dışarı gidilmeyecek kadar çok soğuk olduğunu söyledi.
Kız kardeşim okula gitmek için çok küçük.
Bu merdivenlerden çıkın.
Nehre gelene kadar bu yolu takip et.
Tom Mary ona gitmemesini söylediği için gitmedi.
Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.