Examples of using "Irányítja" in a sentence and their turkish translations:
işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.
Bir adamı penisi kontrol eder.
Bu ülkeyi kim yönetti?
yönlendirmenin işleri basitleştiren bir yanı var.
Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.
hologramın yönlendirmesiyle tek sıra hâlinde düşüyorlar,