Examples of using "Hal" in a sentence and their turkish translations:
Balık pahalıdır.
Balık lezzetli değil.
- Birçok balık öldü.
- Bir sürü balık öldü.
Bu bir balık değil.
O ne tür bir balık?
Bir balık var.
Bazı balıklar uçarlar.
Balık pahalıdır.
Balık bugün ucuz.
Bu balık hâlâ canlı mı?
Balık hâlâ canlı mı?
Balık baştan kokar.
Balık lezzetli değil.
Bu yeşil bir balıktır.
Bu balık büyüktür.
Bu balık iyi pişmiş.
Bir balık suyun dışına fırladı.
Akşam yemeği için sık sık balık yer misin?
O bir balık gibi yüzebilir.
Bu balık hâlâ canlı mı?
Umut sonunda ölür.
Balıkçılık Tom'un hayatı.
Tom kendini eşine adadı.
Balık senin için iyidir.
Balık lezzetliydi.
Bu balığın rengi nedir?
Teneke kutu içinde altı tane balık var.
Balık hâlâ çiğ.
Birçok balık, nehirde yüzer.
Biz yemeği sevdik, özellikle balığı.
Her on yılda kaç genç atletin öldüğünü görüyorsunuz.
Bu gece herkese yetecek balık var.
Tom kendisini ailesine adadı.
Balık kayaların altında saklanıyor.
Yunus balığı bir memeliyken köpekbalığı bir balıktır.
Marketten aldığım balık taze.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
Bu şimdiye kadar yakaladığım en büyük balık.
Hazır olduğunu göstermek için yüzü beyaza dönüyor.
Bazı insanlar balığın beyin gıdası olduğunu söylüyor.
O hiç sevilmeden ölmekten korkuyor.
Bu balık kötü kokuyor.
Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece basit bir peluşum.
Kara mayınları her yıl çoğu çocuk 15.000 ila 20.000 insanı öldürür.
- Balığın ve etin besin değerleri yüksek ama ikincisi öncekine göre daha pahalıdır.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.
- Bir gün içinde 360 000 bebek doğar ve 152 000 insan ölür.
- Her gün yaklaşık 360 000 çocuk doğuyor, buna karşın 152 000 insan ölüyor.