Examples of using "áron" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar iyi fiyata satılıyor.
Ne pahasına olursa olsun bundan sakın.
Ev ucuz gitti.
Aron Elizabeth'i öldürdü.
Ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınılmalı.
Bunların hepsinin fiyatı aynı mı?
Ne gerekiyorsa yapın.
Bu gerçek türkuaz mı? bu fiyata? Hadi ama!
Avukatın ücreti çok yüksekti.
- Her fırsatı değerlendir.
- Hiçbir şeyden eksik kalma.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Balık bugün ucuz.
Avro ve dolar şimdi yaklaşık olarak aynı değerde.