Examples of using "Hír" in a sentence and their turkish translations:
- Herhangi bir haber olmaması iyi bir haber.
- Hiç haber olmaması iyi haberdir.
Bu gerçekten iyi haber.
Hiç haberin var mı?
Bu iyi haber.
Bu kötü haber.
Bu önemli haber.
O mükemmel haber.
Bu heyecan verici haber.
O harika bir haber.
Kötü haber çabuk yayılır.
Harika haber! Değil mi?
İyi haber şu ki
İlk kez duyuyorum.
Bu benim için iyi bir haber.
Kötü haber nedir?
Bu haber doğru mu?
Gerçekten kötü haber.
Bu çok iyi bir haber.
O çok iyi bir haber.
Ama iyi haberler şu ki:
Kötü haber çabuk yayılır.
Bu haber benim için yeni.
Hiç şüphesiz bu çok iyi bir haber.
Haber onun kalbini kırdı.
Benim için bu iyi haber.
Adam habere şaşırdı.
Peki iyi haber nedir?
O cesaret verici haber.
- Haber bizi şaşırtmadı.
- Haber bizim için sürpriz olmamıştı.
Bu şimdiye kadar duyduğumuz en güzel haber.
Onun kovulduğuna dair söylentiler var.
İyi haber, bu faktörü kolaylıkla fark edeceğiz ve bu da bize
çünkü pozitif bilgi, iyi hissettirir
Biz onun ani ölüm haberine büyük ölçüde şaşırdık.
İyi haber! Bu, Klingon dilindeki dört yüz kırk dördüncü cümle.
Bütün ülke haber tarafından heyecanlıydı.
İyi haber şu ki bu, biyolojik olarak değişmez bir şey değil.
İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay
Evet, habere çok şaşırdım.
İyi haber ölmeyecek olmandır.
Haberi duyduğumda saçlarım döküldü.