Examples of using "Gyere" in a sentence and their turkish translations:
Bizimle gel.
Gel!
Tekrar gel.
Hey, buraya gel.
Çabucak buraya gel.
Eve erken gel.
Hadi, kahvaltı yapalım.
Haydi, Bill.
Çabuk gel!
Erken gel.
Gelme.
Yavaşla!
Dışarı gel.
Buraya gel.
Derhal gel.
İçeri gel.
Yarın gel.
Buraya gel.
Hadi, seni arabayla götüreceğim.
Haydi, sana yardım edeceğim.
Bizimle gel.
Yakında gel.
Her zaman gel.
Beni almaya gel.
Eve gel.
- Derhal gel.
- Hemen gel.
Haydi gidelim.
Yalnız gel.
Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.
Lütfen ne zaman istersen gel.
Çabuk gelin.
Buraya gelip beni öp.
Gel bana yardım et.
Buraya gel, Tom.
- Bana yakın gel.
- Bana yaklaş.
Lütfen yine gel.
Lütfen susuz gel.
Hemen buraya gel!
Yarın sabah gel.
İçeri buyurun.
- Yaklaşmayın!
- Yaklaşma!
Dışarıda durun.
Mümkünse gel.
Olduğun gibi gel.
Buraya geri gel.
Buraya geri dön.
Biraz daha yakına gel.
Benimle balık avlamaya gel.
Buraya gel, Tom.
Bizimle birlikte partiye gel.
Mümkün olduğu kadar erken gel.
Buraya gel, John.
Sonra geri gel.
Lütfen içeri gelme.
Bana geri dön.
Gel benimle şarkı söyle.
Gel ve gör.
Biraz yaklaş.
Hemen buraya gel.
Yarın tekrar gel.
Haydi, birer içki alalım.
Geri dön, tamam mı?
Bizimle yemeğe gel.
Yakında eve gel.
Buraya gel.
Şimdi bizimle gel.
İçeri gel, Tom.
Lütfen eve geri gel.
Benimle Boston'a gel.
Buraya yaklaş, Tom.
Buraya gel arkadaş.
Daha sonra gel.
Lütfen aç gel.
Hadi, dokun ona.
Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
Dışarı gel ve oyna.
Hadi Tom. Biz ayrılıyoruz.
Önümüzdeki hafta tekrar gel.
Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.
Yalnız gel dedim.
Benimle dışarıya gel.
Bir ara uğra da görüşelim.
Lütfen aşağıya gel.
"Hadisene, karşımdaki engel.
Karanlık olmadan eve gel.
- Gel ve bana yardım et.
- Bana yardım etmeye gel.
Mümkünse, salı günü gel.