Examples of using "Folyik" in a sentence and their turkish translations:
Burnunuz akıyor.
Burada ne oluyor?
Burnum akıyor.
Orada ne oluyor?
Ne olduğunu biliyorum.
- Olan bu.
- Olay bu.
Allah aşkına burada ne oluyor?
Burada neler oluyor?
Her şey akıp gidiyor.
Bana neler olduğunu söyle.
Neler oluyor?
- Ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- Ne olduğunu bilmeliyim.
Neler oluyor?
Neler olduğunu bize bildir.
Olanlardan hoşlanmıyorum.
Şimdilerde çağdaş toplumlarda,
Bize çevremizde olup biteni anlatıyorlar.
Neler olduğunu bilmek istiyorum.
Ben orada neler olup bittiğini bilmek istiyorum.
Kaç tane ülke fırat nehrini geçer?
Tom'un aklından ne geçiyor merak ediyorum.
Ne olduğunu bilmiyoruz.
Toplardamardan su akar, kan değil.
Orada neler oluyor, bilmiyorum.
Allah aşkına burada ne oluyor?
Onların kanı, bir çoğumuzda gezdiği gibi bende de geziyor.
Kazançlar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki şirketlere gidiyor.
Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Burada ne olduğunu Tom nasıl bildi?
Tom'un neler olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.
Ben neler olduğunun farkındayım.
Sadece neler olduğunu bilmek istiyorum.
O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.
Tom ne olduğunu anlıyor gibi görünmüyordu.
Bu kasabada neler oluyor?
Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.