Examples of using "Fiatalabb" in a sentence and their turkish translations:
O benden daha genç.
O ondan daha genç.
Edward Robert'tan daha gençtir.
O benden daha genç.
O senin düşündüğünden daha genç.
Eduardo Roberto'dan daha gençtir.
O benden daha genç.
Keşke daha genç olsam.
Ben her zaman senden daha genç olacağım.
Ben düşündüğünden daha gencim.
Tom küçük oğlum.
Tom Mary'den çok daha genç değil.
Benden daha genç değilsin.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
Tom, Mary'den bir yaş küçüktür.
O çok gençtir. O, Tom'dan çok daha gençtir.
Babam annemden iki yaş daha küçük.
Senden çok daha gencim.
O benden beş yıl daha küçük.
Tom'un kız arkadaşı ondan çok daha genç.
Ben gençken her zaman bir otostopçu olarak seyahat ederdim.
Ben Tom'dan çok daha gencim.
- Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam Tom'dan iki yaş daha gençtir.
Mary daha genç bir adamla çıkıyordu.
Daha gençken ne tür müzikten hoşlanırdın?
Sen Tom'dan çok daha gençsin, değil mi?
Daha genç olsam, okumak için yurt dışına giderim.
Tom Mary'den üç yaş daha küçüktür.
- Ondan on altı yaş küçüktüm.
- Ondan on altı yaş gençtim.
- Tom senden üç yaş daha küçük, değil mi?
- Tom sizden üç yaş daha küçük, değil mi?
Sen Tom'dan üç yaş daha küçüksün.
Zsuzsi benden on yaş küçük.
Benden çok daha genç bir patronum var.
- Onun benden daha genç ya da daha yaşlı olup olmadığını bilmiyorum.
- Benden büyük mü küçük mü bilmiyorum.
Tom Meryem'den sadece birkaç yaş küçük.
Tom, Mary'den bir yaş küçüktü.
Çok daha genç bir kızla flört etmek onun için bir sorun değildi.
Oğlan da on iki yaşında ama kızdan hâlâ daha genç.
Tom'un yeni karısı onun ilk evliliğindeki kızından daha genç.
Büyük çocuklar küçük kardeşlerinden daha az kıskanç olma eğilimindedir.
Bu çok daha gençken giydiğim bir şey.