Examples of using "Nálam" in a sentence and their turkish translations:
Bende yok.
- Bende yok.
- Bende değil.
- Bende.
- Üzerimde.
- Yanımda.
Benimle birlikte yaşayabilirsin.
Zatürre olduğum teşhis edildi.
Köpeğim benden daha akıllı.
- Tom benden daha yaşlıdır.
- Tom benden daha yaşlı.
Yanımda para yok.
O benden daha genç.
- Tom benden uzun.
- Tom benden daha uzun.
Tom benden daha küçük.
O bende yok.
Bu ağaç benden daha yaşlı.
Evde bir televizyonum yok.
Benim araba anahtarlarım var.
Bugün üzerimde hiç para yok.
Adres yanımda değil.
Acil durumum var.
Anahtarım var.
Anahtarın bende.
Hâlâ onlara sahibim.
O benden üç kat daha fazla kazanır.
Sen benden daha güçlüsün.
Benim cevabım var.
Anahtarın bende.
Senin günlüğün bende.
Tom benden daha iyiydi.
O, benden iki yaş büyüktür.
Tom benim evimde birkaç kez kaldı.
Silahlı değildim.
Biletlerin bende.
Şemsiyen bende.
Ceketin bende.
ve Phil benden daha iyi bilir
ışığa bir şey tutabilirim.
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
O, benden çok daha büyük.
Bu durumda benim için alarm çanları çaldı,
Üzgünüm fakat hiç bozuk param yok.
John benden iki yıl daha yaşlıdır.
O benden sadece birkaç yaş yaşlı.
Benden daha uzun biriyle hiç çıkmadım.
IRS beni denetliyor.
O benden beş yıl daha küçük.
Neden birkaç gün benimle kalmıyorsun?
Bir şeyim var.
Tom benden üç yaş büyük.
Ortalama kadın benden daha uzun boyludur.
Wifi benim için çalışmıyor.
Onu benimle bırak.
- Hiçbir şeyin benden iyi değil.
- Benden daha iyi değilsin.
Benim yerim genellikle bu kadar karmaşa değil.
Mary'nin benden daha güzel olduğunu biliyorum.
Bir silahım olduğunu kim söyledi?
O benden daha mı iyi?
Tom'un benden daha yaşlı olabileceğini düşünüyorum.
Sana verecek bir şeyim var.
Benden daha yaşlı olduğunu düşünüyordum.
O benden daha genç.
Sadece onu benimle bırakın.
- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.
- Onun benden daha genç ya da daha yaşlı olup olmadığını bilmiyorum.
- Benden büyük mü küçük mü bilmiyorum.
Mektubunu aldım.
Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum ama şu anda hiç bozuk param yok.
Tom benden üç yaş daha büyük ama o benden daha kısa.
Bu araba benden daha yaşlı.
- Tom'a söyle, onun anahtarları bende yok.
- Tom'a, onun anahtarlarının bende olmadığını söyle.
Üzerimde bulunan tüm parayı dilenciye verdim.
Tom, biz çocukken benden daha hızlı koşabilirdi.
O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.
benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,
Üzerimdeki az miktarda parayı ona verdim.
- Tom benden çok daha uzun.
- Tom benden çok daha uzun boylu.
Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.
Odamda bir telefon var.
Hiç param yok.
Bunu benden daha iyi nasıl yapacağını biliyorsanız sadece devam edin ve onu yalnız yapın.
Tom'a şemsiyesinin hâlâ bende olduğunu söyle.
Arabam benden daha yaşlı.
Benden daha genç değilsin.
O kadın benden çok daha yaşlı.
Tom bunu benden daha hızlı yapabilir.
Benden çok daha genç bir patronum var.
Ne zaman beni tekrar ziyaret edeceksin?