Examples of using "észre" in a sentence and their turkish translations:
Ve ne gördük?
Ben bunu fark etmedim.
Bunu ne zaman fark ettin?
- Onu şimdi fark ettim.
- Onu az önce fark ettim.
Fark etmedik.
Hiç fark etmedim.
Seni orada görmedim.
Bunu fark etmedin mi?
Cidden mi? Ben fark etmedim.
O beni fark etmedi.
Hangi belirtileri fark ettin?
Herkes fark etmedi.
Kimse fark etmedi.
Hata nasıl gözlendi?
Ben farklı bir şey fark etmedim.
Hiç kimse bizi fark etmedi.
kucakladığınız bütün güzelliklere bakın,
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
Gerçeği söylemek gerekirse onu fark etmedim
Çok geç olduğunun farkına varmadım.
Ben sadece Tom olduğunu fark ettim.
Neden daha önce fark etmedik?
Onlar küçük farkları fark etmedi.
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Farkında mısın bilmiyorum ama meşgulüm.
Nasıl! O beni seviyor! Ben hiç fark etmemiştim.
Tom fark etmiş gibi görünmüyor.
Tom'un kayıp olduğunu ilk olarak ne zaman fark ettin?
Tom'un yalnız başına oturduğunu fark etmedim.
inceleme yapan herkesin gözünden kaçan bir şeyi keşfetmiş olmamız:
yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."
Tom'un Mary'yi ne kadar çok özlediğini fark etmedim.
Tom Mary'nin mutsuz olduğunu fark etmedi.
O diğerlerinin gözden kaçırdığı bir şey gördü.
Fark eden tek kişinin ben olduğumu sanmıyorum.
Tom Mary'nin yalnız başına oturduğunu fark etmedi.
Tom, Mary'yi fark etmiyormuş gibi davrandı.
Bunu fark etmedin mi?
Tom'un burada olmadığını fark etmeyeceğini düşündüm.
- Tom'un seninle konuşmak istemediğini göremiyor musun?
- Tom seninle konuşmak istemiyor, anlayamıyor musun?
Bunun sizin için ne kadar önemli olduğunu fark etmemiştim.
Tom ne kaybettiğinin henüz farkında değil.
Tom kendi davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini fark etmiyor.
Cevap gözümün önündeymiş, ama görmemişim.
Tom ne olduğunu fark etmek için çok meşguldü.
Sen ne olduğunu fark edemeyecek kadar eğlenmekle meşguldün.
Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi değiştirmek için çalışır.
Konuşmamın en önemli kısmını unuttuğumu çok geç anladım.
Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.
Bir süre sonra, yolda yürümediğimizi fark ettim.
Tom'un seni kullandığını anlamıyor musun?
Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.
Fark eden tek kişi sensin.
Tom, hiçbir şey görmediğini söyledi.