Translation of "Magas" in Turkish

0.105 sec.

Examples of using "Magas" in a sentence and their turkish translations:

Mária magas.

Mary uzun boylu.

Nagyon magas.

O, çok uzun boyludur.

Magas vagyok.

- Ben uzun boyluyum.
- Ben, uzunum.

Magas vagy?

Uzun boylu musun?

Nem magas.

O uzun boylu değil.

Ő magas?

- O uzun mu?
- O uzun boylu mu?

Tom magas?

Tom uzun mu?

Tom magas.

Tom uzun boylu.

Magas férfi volt.

O uzun boylu bir adamdı.

Magas láza van.

O çok öfkeli.

Magas a munkanélküliség.

İşsizlik yüksektir.

Magas a koleszterinszintem.

Kolesterolüm yüksek.

Rendkívül magas volt.

Son derece yüksekti.

Nagyon magas vagy.

Sen çok uzun boylusun.

A koleszterinszintem magas.

Benim kolesterol seviyelerim yüksektir.

Tom elég magas.

Tom oldukça uzun boylu.

Az apám magas.

Babam uzun boylu.

Ez túl magas?

- Bu çok yüksek mi?
- Bu çok mu yüksek?

Milyen magas Tom?

Tom ne kadar uzun?

Olyan magas vagy.

Çok uzunsun.

Elég magas vagyok.

Oldukça uzunum.

Magas a vérnyomásod.

Tansiyonun çıkmış.

Magas a vérnyomásom.

Yüksek tansiyonum var.

Tom nem magas.

Tom uzun boylu değil.

Tom nagyon magas.

Tom çok uzun boyludur.

Miként épített magas falat,

nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini

magas a depresszió aránya,

yüksek depresyon oranları var

Magas áron kelnek el.

Bunlar iyi fiyata satılıyor.

Milyen magas a hegy?

Dağın yüksekliği nedir?

A bátyám nagyon magas.

Benim erkek kardeşim çok uzun.

Ő magas és karcsú.

O uzun boylu ve zayıf.

Tegnap magas lázam volt.

Dün yüksek ateşim vardı.

Szerintem magas lázam van.

- Ateşle yanıyorum sanırım.
- Çok yüksek ateşim olduğunu düşünüyorum.

Igen magas a páratartalom.

Nem oldukça yüksek.

Nagyon magas a páratartalom.

Nem çok yüksek.

Az ár nagyon magas.

Fiyatı çok yüksek.

Milyen magas a feleséged?

Karınızın boyu ne kadar?

Olyan magas, mint én.

O benim kadar uzun boylu.

Magas egy lányod van.

Senin kızın uzun boylu.

A fivérem nagyon magas.

Benim erkek kardeşim çok uzun.

Nyáron magas a levegőpáratartalom.

Yazın nem yüksektir.

Nem vagyok elég magas.

Yeterince uzun değilim.

- Az ügyvéd tiszteletdíja nagyon magas volt.
- Az ügyvéd nagyon magas áron dolgozott.

Avukatın ücreti çok yüksekti.

A magas energiafelhasználás csökkentésére például

Yüksek enerji kullanımını düşürmek için

Magas vérnyomáshoz, súlyosabb depresszióhoz vezethet,

Bu yüksek tansiyona, ileri seviyede depresyona neden olabilir.

Különösen a magas fűben. Félúton.

Hele ki yüksek çalıların arasında. Yolu yarıladılar.

Egy majom magas fára mászik.

Bir maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.

Az ár nevetségesen magas volt.

Bedel anlamsız olarak yüksekti.

Az importcikkeket magas adók terhelik.

İthalat malları yüksek vergilere tabidir.

Ken ugyanolyan magas, mint Bill.

Ken Bill kadar uzun boylu.

- Cukros vagyok.
- Magas a vércukorszintem.

Diyabetim var.

Éppolyan magas vagyok, mint Tom.

Ben Tom kadar uzunum.

A magas férfin nyakkendő van.

Uzun boylu adam bir kravat takıyor.

Körülbelül olyan magas, mint te.

O, yaklaşık olarak seninle aynı boydadır.

Az a hegy milyen magas?

Bu dağ ne kadar yüksekliktedir?

Majdnem 180 centiméter magas vagyok.

Yaklaşık 180 santimetre boyundayım.

A magas házat nádtető fedte.

Yüksek ev, sazdan bir çatı ile kaplıydı.

Milyen magas az Eiffel-torony?

Eyfel kulesi ne kadar yüksekliktedir?

A nagyapám meglehetősen magas volt.

Dedem oldukça uzundu.

Villám csapott a magas fába.

Bir yıldırım uzun boylu ağacı vurdu.

Találkoztunk három magas rangú edzővel.

Biz yüksek rütbeli üç antrenörle tanıştık.

Milyen magas ez az épület?

Bu bina ne kadar yüksekliktedir?

Egészen olyan magas, mint te.

O, neredeyse senin kadar uzundur.

Olyan magas vagy, mint én.

Sen benim kadar uzunsun.

Milyen magas ez a fa!

Bu ağacın boyu ne kadardır!

Milyen magas ez a hegy?

Bu dağın yüksekliği nedir?

Ez a munka magas nekem.

Bu iş benim kavramamın ötesindedir.

Milyen magas az a torony?

O kulenin yüksekliği nedir?

Olyan magas vagyok mint te.

Ben sizin kadar uzun boyluyum.

Milyen magas az a hegy?

O dağın yüksekliği nedir?

- Magas lázam van.
- Magas a lázam.
- Nagyon lázas vagyok.
- Nagyon be vagyok lázasodva.

Benim yüksek ateşim var.

- Az e havi fizetésem magas volt.
- Magas volt a fizetésem ebben a hónapban.

Bu ay maaşım yüksekti.

Tomi ugyanolyan magas, mint az apja.

- Tom babası kadar uzundur.
- Tom babası kadar uzun boylu.

Bill nem olyan magas, mint Bob.

Bill Bob kadar uzun değil.

- Milyen magas vagy?
- Hány centi vagy?

- Ne kadar uzunsun?
- Boyun ne kadar?

Tom körülbelül olyan magas, mint te.

Tom yaklaşık olarak seninle aynı boyda.

Nem vagyok olyan magas, mint Tom.

Tom kadar uzun değilim.

Ennek a sörnek magas az alkoholtartalma.

Bu bira yüksek oranda alkol içerir.

Tom nem olyan magas, mint én.

Tom, benim kadar uzun boylu değil.

- Olyan magas, mint én.
- Egymagas velem.

O benim kadar uzun.

Nem borítja a földet magas hó.

Yerde fazla kar yok.

Miért ennyire magas a gáz ára?

- Neden gaz fiyatları bu kadar yüksek?
- Benzin fiyatları neden çok yüksek?

A magas szélességi körök talajrétegéről van szó.

Bu, yüksek enlemlerdeki topraktan bir hikaye.

Könnyen azonosíthatod Tomot, mert ő nagyon magas.

Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.

Találkoztam egy magas emberrel, akit Kennek hívnak.

- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.

A híd nagyon hosszú és nagyon magas.

Köprü çok uzun ve çok yüksek.

Elég magas volt, hogy felérje a plafont.

Tavana değecek kadar uzun boyluydu.

Tominak sötét haja van, magas és jóképű.

Tom esmer, uzun boylu ve yakışıklıdır.

Ezért a teljes termelési költség még nagyon magas.

Ve toplam maliyet hâlâ oldukça yüksek.

A magas UV-fény ölje el a baktériumokat,

Yani uzak-UVC, bakterileri

Meg kellett mászniuk egy hat láb magas falat.

Onlar, altı fit yüksekliğinde bir duvara tırmanmak zorunda kaldı.

Ő most csaknem olyan magas, mint az apja.

O, şimdi neredeyse babası kadar uzundur.

A statisztikák azt mutatják, hogy az életszínvonalunk magas.

İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.

A kívánt hatáshoz magas koncentrációjú alkohol oldat kell,

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

- Nulla fok! Magas lázam van. - Szegény Hóember úrfi.

"Sıfır santigrat derece! Yüksek ateşim var." "Zavallı Bay Snowman."

Tom azt mondja, hogy nagyon magas a vérnyomása.

Tom tansiyonunun çok yüksek olduğunu söylüyor.

A Thaiföldet évente meglátogató európaiak száma nagyon magas.

Her yıl Tayland'ı ziyaret eden Avrupalıların sayısı çok büyüktür.