Examples of using "Háborút" in a sentence and their turkish translations:
O üç savaş hayatta kaldı.
Kim savaşı sever?
Eğer savaş istiyorsanız, savaş alırsınız.
Hiç kimse savaşı hoş karşılamaz.
Savaşı nasıl ortadan kaldıracağız ?
Ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınılmalı.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
Yabancılar gizli bir manipülasyonla dünyadaki büyük bir savaşı önledi.
Tüm muharebeleri kazanıp da savaşı yine kaybedebilirsin.
Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi.
Bütün dinler barış istiyor, savaş isteyen diğerleridir.
Boris Johnson'un Kurtuluş Savaşı'na şiddetle muhalefet eden Türk büyük dedesi hain olarak görülüp linç edilmişti.